İki âşık, Linnet Ridgeway ve Simon Doyle, görkemli bir törenle evliliklerini kutlamak üzere yakınlarını Nil Nehri’nde bir gemi seyahatine davet ederler. Nehrin egzotik atmosferinde muhteşem manzaralar ve Antik Mısır keşifleri eşliğinde süren seyahatleri, davetsiz bir misafirin gemiye yolcu olarak eklenmesiyle birlikte tuhaf bir hâl alır. Tesadüfî bir şekilde seyahate katılmış olan Belçikalı ünlü dedektif Hercule Poirot için bu yolculuk, genellikle olduğu gibi çetrefilli bir seyir izler. Zira gemide bir cinayet işlenmiştir. Mösyö Poirot’nun, her zamanki gibi olağan görünenin içine işlenmiş olağandışılığı gün ışığına çıkarması için elini çabuk tutması gerekecektir.
Polisiye edebiyatının büyük ustası Agatha Christie’nin aynı isimli kitabından uyarlanan Death on the Nile’da (2022) Kenneth Branagh, daha önce Murder on the Orient Express’te (2017) olduğu gibi hem yönetmen hem de Hercule Poirot rolünü üstlenmektedir. Film hikâyeyi son derece zenginleştirilmiş bir görsellikle ekrana taşırken hem Agatha Christie hayranlarını hem de suç-gizem türünün meraklılarını akıcı üslubuyla olay örgüsünün içine sürüklemeyi ihmâl etmemektedir.
