Alpaslan Paşaoğlu’nun Seçimleri
- The Birth of a Nation (Yön: Nate Parker, 2016)
Neden İzlenmeli? Dönemine göre büyük ses getiren 1915 yapımı sesiz film The Birth of a Nation, Ku Klux Klan örgütünün yüceltildiği ve ırkçı doneler ile Amerikan ulusunun beyazlara ait olduğunu sinemada ilk defa ifade eden filmlerden biri olarak görülür. Tam tamına bir yüzyıl sonrasında ise siyahi bir yönetmen-aktör Nate Parker’ın ellerinden aynı dönemlere dönülerek, Nat Turner karakterinin Virginia’daki köle isyanına yaptığı önderliğe ışık tutuluyor. Sundance’de tüm dikkatleri üzerine çeken film, geçtiğimiz yılın başarılı yapımı Selma (2014)’nın bıraktığı etkiyi fazlasıyla yineleyeceğe benziyor. Oscar yolunda önü açık filmlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
- Voyage of Time: Lifes’s Journey (Yön: Terrence Malick, 2016)
Neden İzlenmeli? The Tree of Life (2011) filmi ile yarattığı görsel dünyanın eksik kalan parçalarını tamamlamaya gelen Terence Malick bu sefer bir belgesel ile seyircisini evrenin sırlarına ve tarihine doğru derin bir keşif yolculuğuna çıkartmayı amaçlıyor. Voyage of Time; benzersiz görüntüleri, efsane Ennio Morricone’nin müzikleri ve 40 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak kesinlikle bir sinema salonunda izlenmeyi hakediyor.
- Dogs (Caini, Yön: Bogdan Mirica, 2016)
Neden İzlenmeli? Birçok yabancı eleştirmenin yılın en iyi ilk filmlerinden biri olarak işaret ettiği Caini, aynı zamanda Romanya’nın No Country for Old Man’i (2007) yakıştırmasına da sahip. Yönetmen Bogdan Mirica’nın kadrajı, art house bir Romen western ambiansı yaratarak, seyircisini koltuklarında rahat ettirmeyen bir yapım. Romanya’nın tekinsiz arazilerinin; yozlaşmış bir mafyatik ortamda kime ait olacağının öyküsü.
- Arrival (Yön: Denis Villeneuve, 2016)
Neden İzlenmeli? Sıra dışı genç öykücü Ted Chiang’ın Story of Your Life isimli çalışmasından uyarlanan film, 2016 yılının en iddiali bilim-kurgu yapımı olarak çokça vurgulanmakta. Özellikle geçtiğimiz yıl Sicario (2015) filmi ile tüm dikkatleri üzerine çeken yetenekli yönetmen Denis Villeneuve’in dünyasından beyazperdeye uzanan yapımda başrolleri Amy Adams ve Forest Whitaker paylaşmakta. Film, bir dilbilimcinin gözünden uzaylılarla iletişim kurulup kurulamayacağını ve onların bir istilacı mı yoksa dostumuz mu olduklarını sorgulamakta.
- Florence Foster Jenkins (Yön: Stephen Frears, 2016)
Neden İzlenmeli? Dangerous Liaisons (1988), Dirty Pretty Things (2002), The Queen (2006), Philomena (2013) filmlerinden de anlaşılacağı üzere kendi şahsına münhasır kadınların yaşam öykülerine büyük ilgi duyan Oscar ödüllü İngiliz yönetmen Stephen Frears’ın yeni eseri Florence Foster Jenkins; başrollerinde usta oyuncular Merly Streep ve Hugh Grant ile karşınızda. Opera sanatını katlederek yaptığı çılgın aryalar sayesinde belki de dünyada troll kavramını yaratan gerçek tarihi bir karakter Florence’in hikâyesi, sıra dışı oyunculuğu ile Merly Streep’in ellerinde.