Fransız film endüstrisinin önde gelen yönetmen ve oyuncuları, Mahsa Amini’nin İran’da başını düzgün kapatmadığı için öldürülmesiyle birlikte başlayan, kadınların önderliğindeki protestolara destek verdiklerini belirten bir açıklama yaptı.
Aralarında Isabelle Huppert, Juliette Binoche, Marion Cotillard, Lea Seydoux, Guillaume Canet, Louis Garrel, Julia Ducournau gibi ünlü oyuncu ve yönetmenlerin de bulunduğu Fransız sinema sektöründen birçok önemli isim 4 Ekim Pazartesi günü yayımladıkları bir açık mektupla, İran’da devam etmekte olan halk hareketinin yanında olduklarını ve İranlı kadınları desteklediklerini duyurdular.
22 yaşındaki Mahsa Amini, İran’daki başörtüsü kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle “ahlak polisi” tarafından gözaltına alınmasından birkaç gün sonra, 16 Eylül’de hayatını kaybetmişti. Amini’nin ölümünü protesto etmek ve İran’daki katı rejime son vermek için kadınların öncülüğünde başlayan protestolar İran’dan dünyanın dört bir yanına yayılmış ve Paris, Los Angeles, İstanbul gibi şehirlerde de İran halkının özgürleşmesine destek vermek için toplanan kalabalıklarla sonuçlanmıştı. Fransız sinema sektörünün hem kamera önündeki hem de kamera arkasındaki isimleri, açık mektubun başlığında devam eden protestoların ana sloganı olan “Kadın, Yaşam, Özgürlük” ifadesine yer verdi Ayrıca, İran’da ve kadınların gericiliğin kurbanı olduğu her ülkede yeni bir dönem başlamasını umut ettiklerini belirttiler.
Kadın, Yaşam, Özgürlük
Biz yapımcılar, oyuncular, yönetmenler, dağıtımcılar, festival başkanları ve tüm Fransız film endüstrisi olarak bugün özgürlükleri için savaşan, hayatlarını riske atan İranlı kadınlara ve onların isyanını cesurca kucaklayan İran halkına toplu olarak desteğimizi ifade ediyoruz.
Mahsa Amini’nin öldürülmesi ve İran otoritelerinin kurduğu büyük, vahşi ve kanlı baskı karşısında dehşete düşen herkesin İran halkına desteklerini yüksek sesle ifade etmelerini diliyoruz.
Zan, Zendegi, Azadi. Kadın, Yaşam, Özgürlük. İranlılar tarafından bir şarkıymışcasına söylenen ve tüm protestocular tarafından tekrarlanan bu sözler duyulsun. Bu sözler, bu dayanılmaz zorbalığa bir son verilmesine ve nihayet İran’da ve kadınların gericiliğin kurbanı olduğu her yerde yeni bir dönem başlamasına izin versin. Kadın, yaşam ve özgürlük için verilen bu evrensel mücadele aynı zamanda bizimdir.