Birinci Dünya Savaşı öncesi İngiltere’sinde, eşcinselliğin yasalara göre hapis cezası anlamına geldiği dönemlerdeyiz. Cambridge’de okuyan Maurice Hall (James Wilby), okulda Clive Durham (Hugh Grant) ile kurduğu arkadaşlıktan da öte ilişki ile kendini keşfediyor ve sonrasında ikiliyi toplum içinde kimlik arayışına sürükleyecek birliktelikleri gelişiyor. Bir yandan toplumdaki saygınlığını kaybetme korkusunu izlerken, diğer yandan kendini keşfetmiş bir gencin duyduğu güvene ve kararlılığına tanık oluyoruz film boyunca.Genç oyuncuların başarısıyla bambaşka bir boyut kazanan film, Venedik Film Festivali’nde hem James Wilby’ye hem de Hugh Grant’e en iyi aktör ödülünü getirdi. Filmin Amerikalı yönetmeni James Ivory, senaryoyu da E.M. Forster’ın romanından uyarlamış.Tarihte geriye giderek toplumun eşcinsellik üzerindeki baskısını doruk noktalarında gösteren Maurice, izleyen herkesin değerlerini ve önceliklerini sorgulamasını sağlıyor.