‘‘…Tanrım gerçekten çocukluk günlerinizde mi? Eşiklere oturmuş bir dolu insan… Keşke yalnız bunun için sevseydim seni,’’ der ya Cemal Süreya, işte bize bu hissi veren, çocukluğa ve geçmişin toz tutmuş sayfalarına dair etkileyici bir belgesel… Film yapımcısı Terence Davies’ın doğum yeri olan Liverpool’a bakışının, 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından başlayarak, 60 senede şehirde değişenlerin ve Davis’in çocukluğu ile gençliğini hatırlayışının görsel şölenidir, ‘‘Of Time and the City’’. Şehrin tarihine dair arşiv görüntüleri ile nostaljik yapısını hiç kaybetmeyen, şiirsel dış ses anlatımlarıyla edebiyatı görselleştiren film, Liverpool’un tarihi gelişimden doğan çelişkilerinin ve bahsi geçen şehrin Katolik yapısının yanında, Davies’ın eşcinselliğinin irdelenmesi açısından da ilgiyi hak etmektedir. Hikayeyi kendi yazdığı gibi filmi de kendi çekerek ve bu filmin yapımına başkalarının parmak izlerini dahil etmeyerek, belki de geçmişi hatırlamanın tatlı suçunu yalnızca kendi parmak izleriyle ölümsüzleştirmek istemiştir Davies…