Double Indemnity (1945)
Türün en önemli temsilcilerinden biri olan, Billy Wilder imzalı filmde, sigortacı Walter Neff, (Fred MacMurray) kocasını öldürme planları yapan femme fatale Phyllis’in (Barbara Stanwyck) cazibesine kapılır. İnsanın açgözlülüğünü, ahlaki sinisizmini ve suç işlemeye ne kadar yatkın olduğunu film noir türünün kasvetli ama bir yandan da karşı koyulamayan çekiciliğiyle anlatan filmde, Barbara Stanwyck ve Fred MacMurray’ın muhteşem oyunculukları ön plana çıkıyor. Filmde aynı zamanda film noir’ın tipik özelliklerinden biri olan flashback kullanımı hâkimdir. Anlatım, iç ses ile desteklenerek kahramanın gözünden olaylar anlatılır.
The Lady from Shanghai (1947)
Sherwood King’in aynı adlı romanından uyarlanan, usta yönetmen Orson Welles’in hem yönettiği hem de başrolünü Rita Hayworth ile paylaştığı The Lady from Shanghai (1947), film noir türünün en iyi örneklerinden olmasının yanında femme fatale karakterini en başarılı kullanan ilk filmlerden biri. Erkek kahraman Micheal O’Hara (Orson Welles), Elsa (Rita Hayworth) ile tanıştığı ilk sahneden itibaren her şeyin kötüye gideceğini anlamasına rağmen ondan kopamaz. Üç erkek ve bir kadın arasında ihanet silsilesi, ihtiras ve kötücül hesaplaşmalar başlar. Filmin başında beyaz kıyafeti ile melek gibi olan Elsa, gittikçe karanlığa doğru yol alır.