Kuzey Carolina ormanlıklarının içinde kalmış, kimselerin bilmediği küçük bir nehir kasabasında geçer tüm efsane. Kya, henüz on yaşındayken önce annesi, daha sonra şiddete meyilli babası ve kardeşleri tarafından terk edilmiştir. Ne var ki küçücük yaşından ve bedeninden beklenmeyecek cesareti göstererek evine, arazisine sahip çıkar ve tek başına yaşamayı göze alarak kasabada kalır. Geçimini yıllarca bir başına sağlar ve kimseye görünmeden bataklıktaki evde gizemli bir hayat sürer. Hayatı, ıssızlıkla öylesine çevrilidir ki yirmi beş yaşına geldiğinde ne eğitim almıştır ne okuma yazma bilmektedir. Ancak çocukluğundan beri ona ilgi duyan Tate’le yakınlaşmaları, Kya’daki şiir ve sanat yeteneğinin kapılarını tüm dünyaya açar. Masalsı başlayan öykü, Tate’in üniversite okumak için kasabadan ayrılmasıyla kâbusa dönecektir. Kya, uzak kaldıkları bu süreçte bir kadının yaşayabileceği en ağır muamelelere maruz kalırken inancını koruyabilecek midir?
Bir efsane tadında ilerleyen film, Kya’nın yargılandığı mahkeme sahneleriyle bölünürken çözülmesi gereken bir cinayetin gizemi, gerilimi daima ayakta tutar. Dalia Owens’ın aynı adlı kitabından beyazperdeye yansıyan sıcacık aşk hikâyesi, böylelikle hafızalardan silinmeyecek bir ezgi gibi kalır.
https://filmhafizasi.com/wp-content/uploads/2023/04/Where-the-Crawdads-Sing.jpg