Dilan Salkaya
Adam’s Apples (Anders Thomas Jensen, 2005)
Anders Thomas Jensen’ı dünyaya duyuran, İskandinav Sineması’nın olmazsa olmazı din ve inanç meselelerini kendine has tarzıyla ortaya koyan Adam’s Apples (2005), alışageldiğimiz Nordik filmlerdeki dağ ve doğa manzarlarından sıyrılan bir varoluş güzellemesidir. Çirkin kent manzaralarının uzağındaki bir kilisede vuku bulan hikâyede, hapisten yeni çıkıp kamu hizmetini yerine getirmek üzere kiliseye gelen Adam (Ulrich Thomsen), papaz Ivan’ın (Mads Mikkelsen) önderliğinde “kendisini ve insanı bulmak” adına bir mücadeleye başlar. Bahçedeki elma ağacının da itici gücüyle, tesadüf ve tevafuğun da eksik olmadığı birtakım olaylar yaşayan Adam, Tanrı ve şeytan ile adeta kavgaya tutuşur. Burada bulunmasının tek amacı vardır: Kurtlanan elma ağacından kurtardığı elmalarla bir kek yapabilmek. Kara mizahın; varoluş, iyilik, kötülük, inanç, merhamet gibi kavramlar üzerinden sergilendiği film, dinsel bir temele de oturarak yaratılışa değin uzanan geniş bir okuma sunar.
Men&Chicken (Anders Thomas Jensen, 2016)
Mads Mikkelsen’sız düşünemediğim İskandinav Sineması’nın benim için en büyük keşiflerinden biri olan Men&Chicken (2016), Adam’s Apple’s filmini katlayan özgün anlatımıyla, yönetmenin belki de filmografisinin doruk noktası. İnsan bacaklı leylekleri, finalde ortaya çıkan müthiş gizemiyle yer yer bir masal, bütünüyle ise düşler ülkesine bir yolculuk bileti. Akli ve fiziksel sorunlarla dünyaya gelen iki kardeş olan Gabriel ve Elias’nın, dünyaya geliş şekillerine ve tanımadıkları kardeşlerini bulmaları sırasında başlarına gelen türlü maceraya odaklanan film; geçmişe yolculuk da diyebileceğimiz bir tada sahip. İnanç, evrim ve varoluşa bu defa genetik faktörleri de katan Jensen, alışkın olduğumuz oyuncuları ve kurgusuyla, absürt hikâyeleriyle büyüyen sinemasına yeni bir halka ekliyor. Men&Chicken, Danimarka Sineması için cesur, sürprizlerle dolu, yepyeni bir adım. Özellikle melankolinin eksik olmadığı İskandinav filmleri düşünüldüğünde, Jensen’ın mizah unsurunu eksik etmediği filmlerine ‘öz evlat’ muamelesi yapıp onları kayırmanız kaçınılmaz olacak, benden söylemesi.
süper bir dosya olmuş, filmler çok iyi seçilmiş.
5 filmi izlemişim bu dosyadan. Hepsi çok güzeldi. Özellikle Joachim Trier in bütün filmleri çok güzel. Belki bir eksiklik olarak Lars von Trier yok dosyada.
Rus sineması .iskandinav sineması değildir.neden ? Çünkü binaleyn rusya iskandinavyada değildir