Nurbanu Gürsoy
Haevnen (Susanna Bier, 2010)
Yaşayan herkesin istediği daha iyi bir dünyanın neden daha iyi bir dünya olamadığını, iyi bir dünya için nelerin olması ve nelerin olmaması gerektiğini anlatan güçlü bir İskandinav filmi Haevnen (2010). Sussanne Bier İskandinav insanının soğukkanlılığı ve yalnızlığını, iyi-kötü kavramlarını; birbirine çok zıt aileler içinde yetişen iki arkadaş üzerinden anlatıyor. Film, Afrika’da ve Kuzey Avrupa’da bir ülkede yaşanılan ‘şiddet’ kavramlarının farklı türlerini en can alıcı şekilleriyle gösteriyor. Bir tarafta hamile bir kadının karnındaki bebeğin cinsiyeti üzerinden iddiaya girip, bunu erkenden öğrenmek için karnını kesip bebeği gören canilerin yaptığı kan donduran psikolojik ve fiziksel şiddet, diğer tarafta ise fiziksel şiddetin karşılık görüp görmemesi gerektiğinin çocuklar üzerinden seyirciye anlatılışı filmdeki esas konuları oluşturuyor. Danimarkalı iki aile arasındaki şiddete karşı verilen tepkisizlik ve getirisi ile yine şiddete karşı gösterilen şiddet ve onun götürüleri arasındaki farklar çok açık bir şekilde gözler önüne seriliyor. Varoluş meseleleri, üzerine basıp geçilen insan hakları, medeniyet denilen kavramın tanımı, Kuzey Avrupa’nın soğuk havası ve güçlü sinematografisiyle Haevnen, İskandinav Sineması’nın izlenilesi filmlerinden biri.
Jagten (Thomas Vinterberg, 2012)
Jagten (2012), İskandinavya dışında da dünya üzerinde yapılmış en iyi filmlerden biri olarak gösterilebilecek filmlerden. Danimarka’nın soğuk havasını, Kuzey Avrupa insanlarının birbirlerine uzaklığını bileklerinize kadar hissettirecek film, bir iftiranın bir hayatı nasıl etkileyebileceğini toplumsal ve bireysel açıdan her yönüyle ele alıyor. Üstelik iftiranın, anaokuluna giden bir çocuk tarafından atılmış olması da önemli değil. Bu biraz da insana verilen değerin yaşla alakalı olmadığını gösteren güzel bir sunuş sayılabilir fakat mesele bir insanın masumiyetini alan bir iftira ile karşı karşıya kalmak olduğunda işler değişiyor. En Türk tabiriyle, “Çamur at izi kalsın.” sözümüzün film olmuş hâli diyebilmemiz de mümkün. Empati yapmaktan yoksun insanların, toplumdaki kitle psikolojisinin, haklı olan masum bir insanın hayatını ne denli değiştirdiğini anlatan en güçlü İskandinav filmleri arasındaki yerini ilk sıralarda alıyor Jagten.
süper bir dosya olmuş, filmler çok iyi seçilmiş.
5 filmi izlemişim bu dosyadan. Hepsi çok güzeldi. Özellikle Joachim Trier in bütün filmleri çok güzel. Belki bir eksiklik olarak Lars von Trier yok dosyada.
Rus sineması .iskandinav sineması değildir.neden ? Çünkü binaleyn rusya iskandinavyada değildir