75. Cannes Film Festivali’nde Triangle of Sadness filmiyle ikinci Altın Palmiye‘sini kazanan İsveçli yönetmen Ruben Östlund, geçtiğimiz hafta Deadline’a verdiği röportajda, iki Altın Palmiye’li yönetmenler kulübüne girmekle ilgili duygularını anlattı.
Yönetmen, Cannes Film Festivali’nin en prestijli ödülüyle ilk defa 2017 senesinde, gündelik yaşamın absürt krizleri eşliğinde modern sanatın tartışmalı tarafları üzerine keşfe çıkan The Square filmi sayesinde onurlandırılmıştı. Geçtiğimiz sene kendine özgü benzer bir mizaha sahip Triangle of Sadness da Östlund’a ikinci Altın Palmiye’sini getirmişti. Östlund, Deadline’a verdiği röportajda, büyük ödülü ilk kez kazanmasının ardından, çoğu kişinin ödülün doğru filme gidip gitmediğiyle ilgili tereddütte olduğunu fark ettiğini söyledi. Bu nedenle, aldığı ödülün bir tesadüf olmadığını kanıtlamak için bir baskı hissettiğini anlattı. Ancak Triangle of Sadness’la birlikte ikinci defa Altın Palmiye’yi kazanmasıyla kendini kanıtlamakla ilgili yükü omuzlarından atabildiğini ekledi. “İkinci Altın Palmiye birincisinin tesadüf olmadığını kanıtladı” ifadelerini kullanan yönetmen, olası bir imposter sendromunun da yolundan çekildiğini söyledi.
Force Majeure, The Square ve Triangle of Sadness, Bir Erillik Üçlemesi
Pete Hammond’ın, Östlund filmografisinin üç ana filmi olan Force Majeure, The Square ve Triangle of Sadness’da erilliğe dair ortak ve benzer motiflerinin kullanıldığına dikkat çekmesi ve bu 3 filmi bir “erillik üçlemesi” olarak tanımlamasının ardından Östlund da olmak istediği kişi ve erkekliğe dair toplumsal beklentiler arasında sıkıştığını hissettiğini anlattı. Hayatının en acı verici anları olarak bahsettiği bu iki zıt durum arasındaki gerilimin filmlerine de doğal olarak yansıdığını belirtti.
“Hamlet Defalarca Oynanıyorsa, Force Majeure de Defalarca Çekilebilir”
Östlund sinemasında dönüm noktası teşkil eden Force Majeure’den de ayrıca sıkça konu açıldı. 2020 tarihli Downhill adlı Hollywood yapımının, Force Majeure’ün yeniden çevrimi olması konusundaki duyguları sorulduğunda Östlund, bundan mutluluk duyduğunu belirtti. “Hamlet’in farklı yorumlarını tekrar tekrar sahneye koyuyorlar. Benim filminin yeniden çevrimini yapmaları da onur verici. Bundan sadece mutluluk duyabilirim.” şeklinde konuştu.