İstanbul Kültür Sanat Vakfı‘nın düzenlediği 43. İstanbul Film Festivali, seyircileri ödüllü filmlerle buluşturmaya devam ediyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 17-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 43. İstanbul Film Festivali’nin hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da Berlin Film Festivali’nin ödüllü ve öne çıkan filmlerine yer veriyor. Şubat ayında gerçekleştirilen ve ödülleri dağıtılan 74. Berlin Film Festivali’nden Gümüş Ayı kazanan Hong Sang-soo imzalı A Traveler’s Needs‘in yanı sıra Jüri Ödülü ile dönen The Empire ve En İyi Yönetmen ödüllü Pepe, 43. İstanbul Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluşacak.
Seçkide Hangi Filmler Yer Alacak?
Sade öykülerin ustası Hong Sang-soo‘nun Güney Kore’de geçen ödüllü yeni filmi A Traveller’s Needs’in başrolünde Fransa’nın en büyük sinema yıldızlarından Isabelle Huppert var. A Traveler’s Needs, Berlin Film Festivali’nden Jüri Büyük Ödülü ile döndü.
Berlin’de Jüri Ödülü’nün sahibi olan L’Empire’de kendine özgü mizahını hiç taviz vermeden sürdüren Bruno Dumont, Fransa’da doğan bir bebeğin nasıl gezegenler arası bir savaşa yol açtığını gişe canavarı uzay destanlarını tiye alarak anlatıyor.
Pepe ile karşılaşmalar ve yanlış anlaşmalar, aydınlanmalar ve hüzünler arasında, hikâye içinde hikâyeyle dolu, öngörülemez bir dünyaya adım atıyoruz. Sıradışı bu filmin anlatıcısı, Kolombiya ormanlarında öldürülen Pepe adındaki bir suaygırının hayaleti. 74. Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Nelson Carlos De Los Santos Arias, 2018’de İstanbul Film Festivali’nde Cocote ile Jüri Özel Ödülü’ne layık görülmüştü.
Ülkelerinde ev hapsine çarptırıldıkları için Berlin’deki dünya prömiyerlerine katılamayan İranlı yönetmenler Maryam Moghaddam ile Behtash Sanaeeha, ikinci baharın nasıl büyük bir mutluluk getirebileceğini acı-tatlı bir yolla anlatıyor. My Favourite Cake, festivalde FIPRESCI ve Ekümenik Jüri Ödülü’nün sahibi oldu.
Olivier Assayas‘in yeni filmi Hors du Temps, pandemide eve kilitli kaldığımız dönemde sokağa çıkma yasağını aynı evde geçirmeyi tercih eden iki çifti izleyen film, mizah ile dramı ustalıkla bir araya getiriyor.
Moritanyalı usta sinemacı Abderrahmane Sissako‘nun on yıl aradan sonra çektiği, dikkat çekici, gözlemsel ve duygusal yeni filmi Black Tea, düğün gününde “hayır!” diyerek başka bir ülkede aşka kapılacak kadar cesur bir kadını izliyor.
Yönetmen koltuğunda Margherita Vicario‘nun oturduğu, yaşamın mutlu tınılarıyla dolu müzikal film Gloria!, tarihi yeni baştan hayal ederek, 18. Yüzyıl İtalya’sında manastırda pop müziği icat eden bir grup genç kadın müzisyenin hikâyesini anlatıyor.
Kanadalı auteur yönetmen Atom Egoyan, Seven Veils’de Salome operasının yeniden sahnelenişi sürecini Jeanine adında bir tiyatro yönetmeninin gözünden sinemaya aktarıyor. Yıllar sonra sahne arkasına dönen Jeanine’i Amanda Seyfried canlandırıyor. Egoyan, 1996’da Salome operasını sahneye koymuştu ve bu filmde de kendi deneyimlerini kurmaca bir öyküyle sinemaya aktarıyor.