Elizabeth Sankey’nin Romantic Comedy’den (2019) sonraki ikinci belgesel filmi Witches /Cadılar (2024), kadınlığın geçmişten bu yana patriarka tarafından maruz kaldığı baskıları ve manipülasyonları yaratıcı bir biçimde ele alıyor. Bizzat yönetmen Sankey’in kendini kamera karşısına koyarak hamilelik sürecinde yaşadıklarını büyük bir açık yüreklilikle paylaştığı belgesel, birçok postpartum depresyon geçiren annenin yaşadıklarını aktarmasıyla devam ediyor. Sankey; eril tahakküm tarafından tarih boyunca kadınların yaşadığı ötekileştirilmeyi, dışlanmayı, kamusal alandan uzaklaştırılmayı, canavarlaştırılmayı gerek günümüzde yaşayan anneler, gerekse geçmişte “cadılıkla” yaftalanarak katledilmiş kadınlar üzerinden aktarıyor.
Sankey, sadece doğum sonrası çok zor günler yaşamış ve ağır tedavi süreçlerinden geçmiş annelere ulaşıp onların deneyimlerini kayda almakla kalmayıp altından kalkılması zor bir arşivcilik işini de sırtlamış görünüyor. Kendisi de dâhil olmak üzere birçok anne adayının deneyimlerini ifade etmek için kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlarda sinema arşivinden ekrana yansıyan görüntüler, kelimenin tam anlamıyla yaşanmışlıklara ayna oluyor. Sankey’in hem kendi içine bakarak iyileşmeye çalıştığı hem de geçmişten bugüne adeta domino taşı gibi birbirini etkileyen kolektif bilincin derinlerine bir yolculuk gerçekleştirdiği Witches; anne olan ya da olmayan tüm kadınlara iyi gelecek türden, unutulmaz bir deneyim sunuyor.