İstanbul Modern Sinema, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, kadınların bireysel ve toplumsal mücadelelerini merkeze alan özel bir film programı sunuyor. “Daha Bitmedi” başlıklı seçki, 13-27 Mart 2025 tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak.
Program, sinema tarihinin önemli yapımlarından Fritz Lang’ın kült gerilim filmi M – Bir Şehir Katilini Arıyor (1931) ile açılış yaparak, dünyanın farklı köşelerinden kadınların direnme, var olma ve özgürleşme hikâyelerini beyaz perdeye taşıyor. Seçkide, toplumsal ayaklanmalardan kişisel özgürlük arayışlarına, tarihsel figürlerden günümüzün cesur kadınlarına uzanan güçlü anlatılar yer alıyor.
Programda Öne Çıkan Filmler
M – Bir Şehir Katilini Arıyor (1931)
Fritz Lang’ın bu kült klasiği, bir şehirde yaşanan çocuk cinayetleri sonrası toplumun korku ve paniğe sürüklenmesini konu alıyor. Polisiye ve suç dünyasının kesiştiği hikâye, bireysel suç ile toplumsal vicdan arasındaki gerilimi işlerken, dönemin Almanya’sındaki kaotik yapıya da güçlü bir yansıma sunuyor.
Ölümsüz (Z) (1969)
Costa-Gavras’ın politik gerilim türündeki başyapıtı, bir solcu milletvekilin suikastını ve devletin bu cinayeti örtbas etme çabalarını ele alıyor. İrene Papas, Yves Montand ve Jean-Louis Trintignant’ın yer aldığı film, adalet mücadelesini ve siyasetin çürümüş yapısını gözler önüne seriyor.
Hâlâ Buradayım (2024)
Walter Salles’in yönettiği film, Brezilya’daki askeri rejim döneminde, eşinin kaçırılmasıyla hayata tutunmaya çalışan Eunice Paiva’nın gerçek hikâyesini anlatıyor. Fernanda Torres’in ödüllü performansıyla öne çıkan yapım, bireysel acının toplumsal direnişe dönüşme sürecini etkileyici bir şekilde işliyor.
Figüranlar (2022)
Sophie Linnenbaum’un distopya evreninde geçen filmi, insanların başroller, yan roller ve figüranlar olarak ayrıldığı bir toplumda başrol olmak isteyen Paula’nın sistemle yüzleşmesini konu alıyor.
Sınırda (2023)
Yönetmen Nicolas Peduzzi, Paris’teki bir devlet psikiyatri kliniğinde çalışan doktorun mesleki ve duygusal mücadelesini anlatıyor. Dr. Jamal Abdel-Kader, sağlık sisteminin yetersizlikleri içinde var olmaya çalışırken, hem fiziksel hem de duygusal olarak tükenmenin eşiğine geliyor.
Tereddüt Çizgisi (2023)
Türk yönetmen Selman Nacar, hukuk sisteminin gri alanlarını ele aldığı bu çarpıcı filmde, genç avukat Canan’ın adalet ve vicdan arasında sıkışan hikâyesini anlatıyor. Tülin Özen’in etkileyici performansıyla dikkat çeken yapım, bireysel vicdan ile sistemin sert gerçekleri arasındaki çatışmayı gözler önüne seriyor.
Hayali Ülkem (2022)
Usta belgeselci Patricio Guzmán, Şili’de 2019’da başlayan halk hareketini mercek altına alıyor. Ekonomik eşitsizlikler ve baskıcı politikalar karşısında yükselen toplumsal direnişi gözler önüne seren yapım, dönüşümün sancılı ama umut dolu sürecini belgeliyor.
İmkânsız Aşk (2018)
Catherine Corsini’nin yönettiği bu dramatik yapım, 1950’lerin Fransa’sında geçen bir anne-kız hikâyesi sunuyor. Toplumsal önyargılar ve ataerkil sistemle mücadele eden Rachel’ın güçlü var olma çabasını Virginie Efira’nın unutulmaz performansıyla aktarıyor.
Korsaj (2022)
Marie Kreutzer’in yönettiği biyografik film, Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth’in özgürlük arayışına odaklanıyor. Vicky Krieps’in Cannes’da En İyi Performans ödülü kazanan oyunculuğuyla, geleneklerin dışına çıkmaya cesaret eden bir kadının hikâyesi izleyiciyle buluşuyor.
Köpekler ve İtalyanlar Giremez (2022)
Yönetmen Alain Ughetto, stop-motion tekniğiyle ailesinin gerçek yaşam hikâyesini anlatıyor. İtalya’dan Fransa’ya göç eden bir ailenin yoksulluk ve ayrımcılıkla mücadelesini merkezine alan yapım, göçmenlik ve emeğin gücüne dair unutulmaz bir sinema deneyimi sunuyor.