Dinginlik, özgürlük ve huzur veren; sadakati, güvenilirliği bahşeden mavi, Emma’nın gözlerinin yanında bir “hiç”. La vie d’Adéle (2013), mavinin en sıcak renk olduğu konusundaki iddiasını tutkulu ve devingen bir eş cinsel aşkın kuvvetiyle doğrulamıştı. Daha iyisi yapılana dek hafızamıza kazınan en iyi gökkuşağı filmlerinden olmayı da başarmıştı.
Hatırlayalım, 2013 Cannes Film Festivali’nde eş cinsel temalı olmasına rağmen Altın Palmiye ödülünü kazanarak tarihe geçmişti. Yalnızca yönetmen Abdellatif Kechiche değil, filmin mavi saçlı kızı Léa Seydoux ve arzulu, iştahlı hâlini Emma’nın mavi gözleriyle dindiren Adèle Exarchopoulos da Altın Palmiye’yi kucaklamıştı. Bu demek oluyordu ki ilk defa bir yönetmenin yanında oyuncular da Altın Palmiye almışlardı.
Şimdiyse huzuru yeniden aramaya koyuluyoruz. Estetikten yana, kışkırtıcı, uzun soluklu sevişme sahneleriyle “Mutluyum. Seninle böyle mutluyum. Bu benim mutlu olma yolum.” diyen filmin dış sesini kendi iç sesimizle değiş tokuş edip, film için bugüne dek yapılmış mavi illüstrasyonlarla dingin bir yolculuğa çıkıyoruz.