“Ya bir cadı olduğunu kabul et ya da bir keçiye dönüş!”
Zambiyalı Shula (Maggie Mulubwa), bu seçeneklerle yüz yüze bırakılan ve cadı olduğuna inanılan sekiz dokuz yaşlarında bir kızdır. Mahkemeye çıkarılıp cadı olduğuna karar verilen Shula, yine cadı olduğu kabul edilen kendinden yaşça büyük bir grup kadın ile çölün ortasında yaşamaya mahkum edilir. Shula ve cadı olduğuna hükmedilen diğer kadınlar, bedenlerine bağlanmış beyaz kurdelelerle esir hayatı yaşarlar. Bu kurdeleleri koparırlarsa keçiye dönüşeceklerine inandırılırlar. Üstelik buna inanan sadece kendileri değil, bütün toplumdur!
Shula sürekli sömürülür. Televizyon programlarına çıkarılır, üzerinden para kazanılır. Ülkeye gelen beyaz ırktan turistler için gösteri malzemesi olur diğer kadınlarla ve fotoğrafları çekilir.
Rungano Nyon tarafından yönetilen I Am Not a Witch, insanın kanını donduran konusuyla 2017’nin en dikkat çeken yapımlarından. Cannes, Londra, Munich ve Stockholm Film Festivali gibi festivallerde gösterilen film 2018’de BAFTA ödülü kazandı.
Sadece kadınların sömürüldüğü erkek egemen sistemi değil, aynı zamanda medyayı, devleti ve devletin taraflı hukuk sistemini ve siyah ırkı seyirlik malzeme olarak gören beyaz ırkı da cesurca eleştiriyor I Am Not a Witch.