Ida (Yön:Pawel Pawlikowski, 2013)
Pawel Pawlikowski’nin Oscar ödüllü Ida’sı II. Dünya Savaşı’nın izleriyle dolu Polonya’da geçer. Rahibe adayı olan ve tüm hayatı manastırda geçen Ida (Anna), rahibe olmadan önce manastır tarafından teyzesinin yanına yollanır. Teyzesinden Yahudi olduğunu öğrenen Anna, annesinin rahminden çıkmış olsa da benliği manastırdan henüz çıkmamıştır. Kızıl savcı olarak bilinen teyzesinin “özgür” hayat tarzı Anna için tamamen yenidir. Aslında Anna için manastır dışında kalan her şey tamamen yenidir. Anna rolünü üstlenen Agata Trzebuchowska’nın başörtüsünün vurguladığı beyaz yüzü bir bebeğin hatlarına sahiptir. Gözleriyse bir bebeğin bilinmezliğinde ve günahsızlığında bakar. Anne ve babasının savaşta Naziler tarafından öldürüldüğünü öğrenen Anna, ailesinin mezarını bulmak için teyzesiyle arayışa girer. Anna’nın bu arayışına başka bir şeyin arayışı da eşlik eder: benliğinin
Late Spring (Yön: Yasujiro Ozu, 1949)
Late Spring, Ysaujiro Ozu’nun Noriko üçlemesinin ilk halkasını oluşturur. Annesini uzun süre önce kaybeden ve babasıyla beraber yaşayan Noriko, babası Shukichi’nin bakımını da üstlenir. Skukichi, çevreden yapılan telkinlerin de etkisiyle kızının evlenme çağına geldiğine ikna olur. Aynı zamanda kendisi de evlenmek istemektedir. Noriko’nun kafasında evlilik isteği zaten var olsa da ikilem de kalır. Çünkü kendisi evden ayrılırsa babasına kim bakacaktır? Peki ya yeniden evlenir ve başkasını Noriko’dan fazla severse? Üçlemenin diğer filmlerinde olduğu gibi modernleşme ve Batılılaşma etkisindeki Japonya fonunda akan filmde Ozu, baba ve kızı arasındaki evlilik konusu çevresinde dolanırken bize geleneksel Japon ailesinde kadının yeri konusunda fikir verir. Baba Skukichi’nin evlenmek istemesinin nedeni, kendine bir yol arkadaşı edinmekten daha çok bakımını üstlenecek birine ihtiyaç duymasıdır. Noriko’ya yapılan evlenme telkinleri de onun kendi hayatını çizmesinden ziyade yaşının ilerlemesi ve bir eş bulmakta zorluk çekeceği düşüncesidir, ki bu düşüncenin bugün dahi Japon toplumunda izlerini görmek mümkündür. Babasının ev işlerini o giderse kimin yapacağı düşüncesinin Noriko’yu ikileme sokması, yüzlerce yıllık kültürün üzerine sindirdiği rolü kabullenişini gösterir.
(Çınar Ünal)