Tanıştıktan çok kısa bir süre sonra aşık olup evlenen Barbara (Louise Bourgoin) ve Nicolas (Pio Marmaï) ilk çocuklarının doğumuyla birlikte ilişkilerinde ciddi iletişimsizlikler yaşamaya başlarlar. Felsefe okuyan ve bir taraftan da tezini yazmaya çalışan Barbara’nın hayatı, idealize edilmiş anneliği pratikte yaşayamadığı için tıkanır. Yönetmen Rémi Bezançon tarafından filme alınan Un Heureux Evenement; evlilik, aşk, bağlılık ve ebeveyn olmakla ilgili gerçekçi sorgulamalar ortaya koymakta. Eliette Abecassis’in yazdığı otobiyografik romanın uyarlaması olan bu yapım, prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yaptı. Genç bir annenin güncesi olma niteliği taşıyan filmde, annenin ağzından dökülen “Hayatımı tepetaklak etti, köşeye sıkıştırdı beni, sınırlarımı zorladı… Dibine kadar kendimden vazgeçmeyi, şefkati ve fedakârlığı öğretti bana. Peki, annem bana bunları niye hiç anlatmadı? Niye kimse bu konudan bahsetmiyor?” sözleri, bir kadının yaşadığı kişisel ağırlığı, ironik, muzip ve oldukça gerçekçi bir üslupla seyirciye aktarıyor.