J.G. Ballard’ın romanından David Cronenberg tarafından uyarlanan Crash, yönetmenin alışık olduğumuz gibi insan vücudu ve duygularıyla, teknoloji, nesne ve kavramlar arasında yaratılan yeni bir bağı, yani kabaca metamorfozu ele aldığı bir yapım. Mutsuz ve cinsel açıdan monoton bir evlilik yaşayan James ve Catherine’in hayatı James’in ciddi bir araba kazası geçirmesiyle bambaşka bir hal alır. James yaşadığı bu olaydan sonra araba kazalarından haz duyan, bu çarpışmaların bir çeşit cinsel enerji patlamasına neden olduğunu düşünen insanlar olduğunu keşfeder ve aralarına katılır. Durumun seks hayatlarını yeniden renklendireceğini düşünen James, Catherine’i bu gizli gruba katılmaya zorlar. Çift bu noktadan sonra araba kazaları, metal parçaları, cam kırıkları, yara, kan ve tehlikelerle dolu bir cinsel yolculuğa çıkar. Teknolojinin, abartılı modernizmin insan vücudu ve hormonları üzerindeki etkisini irdeleyen ve Cronenberg’e Cannes’da Jüri Özel Ödülü kazandıran film, vajina işlevi gören yara gibi unsurlarla büründüğü huzursuz, soğuk yapısı nedeniyle izleyicileri ikiye bölmüş ve sert tartışmalara yol açmıştı.