Bu listede, öngörülen toplumsal cinsiyet rollerine uymayan ve beklenmeyen kişilik özelliklere sahip kadınların öykülerine yer verildi. Sınır kabul etmeyen ve sınırların dışında yaşamlarını sürdüren kadınlardan örneklere yer verildi.
Not: Sıralama alfabetiktir.
A League of Their Own (1992)
Dünya Savaşı sırasında 1940’lı yıllarda, erkeklerin savaşta olması nedeniyle Birleşik Devletlerde ve daha birçok yerde erkeklerin çalıştığı pozisyonlarda kadınlar çalışmak zorunda kalır. Penny Marshal’ın yönetmenliğinde bu konu Amerika’nın ilk kadın baseball takımı ile işlenir. Ligde oynayacak erkeklerin kalmaması nedeniyle ve kapitalist amaçlar doğrultusunda bir kadın baseball takımı kurulur. Yıldız avcıları bu takıma ülkenin envai çeşit yerlerinde yaşayan kadınlardan oynayabilecek yetenekteki kişileri seçer.Kadınlar arasında aşçı, yüncü, kahveci, garson, ev hanımı ve çiftçi gibi uğraşlara sahip oyuncular bulunur. Erkek egemen bir takım olarak kurulup yönetilse de, işleri değiştiren bir kişilik ve yeteneğe sahip Cather pozisyonundaki Dottie (Geena Davis) sayesinde takım üyeleri kendilerini geliştirir ve erkeklerle kıyaslanmanın ağırlığını aşan bir takım hâline gelir.
Brave (2012)
Bir prensesten beklenenin dışında davranışlara ve ilgilere sahip olan Merida, ata biner, okçuluk yapar, bir hanımefendi gibi davranmayı, giyinmeyi reddeder ve zengin bir lordun veliahdı ile evlenmeye şiddetle karşı çıkar. Ona biçilen talihi yenmek için çeşitli yollara başvurur ve maceraya atılmaktan çekinmez. Çoğu hikâyede kadınlara bir prenses öyküsü özendirilse de, bu hikâyedeki prenses alışılmışın ve sınırların dışında kalan, kuşak çatışması yaşayan mücadeleci bir asil kan olarak seyirci karşısına çıkar.
Death Proof (2007)
Teksas’ta bir grup genç kadın hafta sonunu bir göl evinde geçirmek için yola çıkar ve gitmeden önce bir barda erkek arkadaşlarıyla görüşüp içkilerini içerler. Fakat o sırada eski bir Holywood dublörü olan Mike (Kurt Russel) ile tanışırlar. Mike’ın planı gayet açıktır; yola çıktıklarında kızları “Ölüm Geçirmez “ aracı ile avlamak. Kadınlar, bu adamın kurbanı olmaktan kurtulamazlar. İkinci grup kadın ise Mike ile aynı mesleği paylaşır. Mike bu kadınlarla Tenesse’de bir yıl sonra karşılaşır ve onları kovalamaya karar verir fakat beklemediği şey ise bu kadınların sert ve sinirli olabileceğidir. Kadınlar adamın cinayet temelli isteğine göz yummaz ve bu girişimini Mike’a ödetir. Filmde, Quentin Tarantino’nun farklı sularda yüzen kadınlarını görürüz. İlk grup toplumda beklenen davranışları gerçekleştiren ve rolünün gereklerini benimsemiş kadınları, ikinci grup ise bu sınırlar dışında olup kurban rolünde olmayan ve kendini savunabilen kadınları gösterir.
Fried Green Tomatoes (1991)
1930’lu yıllarda Alabama’da Idgie (Mary Stuart Masterson), hamile olan Ruth’u (Mary-LouiseParker) şiddet eğilimli ve istismarcı kocasından kurtarır. İki kadın, doğan çocuğu beraber büyütür. Büyük Buhran sırasında bu küçük yerleşim bölgesinde Whistle Stop Cafe’yi işleterek yaşamlarını sürdürürler. Idgie zamanının ve hatta günümüz toplumunun bakışının dışında bir karakterdedir. Kendisi örtük olarak belirlenmiş cinsiyet rollerinin dışında, çocukluğundan itibaren özgürlüğünü korumak için “erkeksi” davranış biçimini karşı cinse tepki olarak geliştirmiştir. Hem restoranı hem de bu kadınların kurdukları aileyi ayakta tutmayı, yardımlaşma ve paylaşımları sayesinde başarırlar.
Gravity (2013)
Alfonso Cuaron’un senaryosunu bitirdikten sonra, başrolü erkek karakter olarak değiştirmesi konusunda birçok ısrara maruz kaldığı bir bilim-kurgu filmi Gravity. Film genel anlamda “yeniden doğuş” temalı. Dr. Ryan Stone (Sandra Bullock) bir medikal mühendistir ve ilk uzay yürüyüşüne “Hubble Telescope”u tamir etmek üzere eski bir asker olan Matt Kowalski (George Clooney) ile beraber çıkar fakat bir Rus misilinin bir uyduyu vurması sonucu kazalar zinciri ve uzay fırtınası ortasında kalırlar. Bu esnada tek başına uzayda kalan kadının geçmiş yaşantılarını öğreniriz. Mesela babası aslında onun erkek olmasını istemiştir. Genç ve başarılı bir kadın figürü olsa da yaptığı doğum ve bebeğini kaybetmesi onu derinden etkilemiştir. Toplumun beklediği ve çizdiği figürün dışında olan kadın, uzay yürüyüşü yapan ve teknik anlamada ihtiyaç duyulan biridir ve tek başına kaldığı uzay boşluğunda hayatının kurtulmasını sağlayan güçlü bir kişilik olarak karşımıza çıkar.
In a World… (2013)
Carol (Lake Bell) film sektöründe fragmanların kadın tanıtım sesi olmak için çabalar fakat babası bu sektörde bir kral olsa da kızına karşı koyar ve bu rolün sadece erkeklere uygun olduğunu düşünür. Bütün engellere rağmen Carol zinciri kırmayı başarır ve fragmanlarda istenen karizmatik kadın sesi olarak sınırlarını aşar.
Little Miss Sunshine (2006)
Amerikan rüyası içinde olan bir ailede Amerika güzeli seçilebileceğini düşünen fakat kültürel olarak beklenen normların çok dışında olan 13 yaşındaki Olive (Abigail Breslin), ailede büyük bir uyanış yaratır. Nihayetinde yarışmayı kaybeder ancak kendi şahsına münhasır özelliklerin zenginlik olduğunu anlar ve kabul eder.
Marina Abramovic: The Artist Is Present (2012)
Eski Yugoslavya’da komünist rejimde büyümüş bir kadın olan Marina Abromovic, hayatına ve sanatının olgunluk dönemine tanıklık ettiren bir belgesel filmle karşımıza çıkar: Marina Abromovic: The Artist is Present. Performans sanatçısı olan Marina, hayatının ve performans sanatının belli bölümlerinde kendi bedenini bir sanat enstrümanı olarak kullanır. Bu işlerini son sanat sergisinde farklı bir performansla birleştirir. Geldiği değişik kültürün de yansımalarıyla çizdiği sınır dışı kadın ise büyük duygular uyandırır.
Obvious Child (2014)
Donna Stern (Jenny Slate) komedyen olmaya karar vermiş ve bu yolda başarılı olmaya çalışan bağımsız bir kadındır ve olmaya çalıştığı şey ne ailesi, ne arkadaşları ve ne de toplum tarafından beklenen bir durumdur. Çünkü toplum komik kadınların var olabileceğine pek de inanmaz. Fakat bu kadın, hayatındaki duygusal iniş ve çıkışlara rağmen bu yolda sınırları zorlayarak ilerlemeye devam eder.
Persepolis (2007)
Persepolis’te 1979 yılında İran’da yaşanan İslam devrimi sonrasında bir kızın yaşamındaki değişimler ve dengesizlikler anlatılır. Bu kız, oluşan keskin değişimlere boyun eğmez ve onlarla devamlı zıtlaşır. Film değişen bir devlet sistemi içindeki güçlü bir kadın karakterinin evrilme sürecini gösterir.
Thelma & Louis (1991)
Louise (Susan Sarandon) bir garson, Thelma (Geena Davis) ise evde kocasının rahatından sorumlu ve her daim kocası televizyon izleyebilsin diye sessiz duran bir ev hanımıdır. Yaşamlarından sıkılan bu iki kadın özgürlüklerini yaşayabilmek için bir arabaya binip yola koyulurlar fakat Thelma’ya bir adamın tecavüz girişimiyle Louise adamı öldürür. Sınırlarının tamamen dışına çıkan iki genç kadın bir suç serüvenine ve yetkililerden kaçış sürecine girer.
Wild (2014)
Cheryl Strayed’in gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan Wild’da hayatında bir yeniden doğuşa ihtiyaç duyan bir kadının, toplum tarafından dayatılan cinsel rollere ters düşen yolculuğuna tanık oluruz. 1100 mil uzunluğundaki bu yolculuk, The Pacific Crest rotası üzerinde Kaliforniya’dan geçerek Meksika’ya ve oradan Kanada’ya kadar olan çeşitli yeryüzü ve hava koşullarını içeren bir rotada sürer.
merhabalar. kış uykusu filmiyle ilgili bir yazı yazmak istiyorum yayınlama imkanınız var mı acaba. saygılarımla