19. yüzyılın sonunda burjuva dekorlarıyla süslü, zengin misafirler ağırlayan bir Paris genelevinde geçen L’Apollonide, la belle époque (altın çağ)’a dair başarılı bir portre oluşturuyor. Paris’in hatırlarda kalan belki de en güzel halini içinde barındıran bu “altın çağ”da, bilim ve sanatta yaşanan gelişmelerin yanında tabii ki Paris’in ünlü fahişeleri de öne çıkıyor. Birçok fahişeye ev sahipliği yapan bir genelevdeki gündelik hayatı konu alan L’Apollonide, sevinç ve üzüntüyü, kozmetiği, cinsel hastalıkları, kadınların gördüğü şiddeti, parayı, otantik kıyafetleri ve en çok da cinsel hizmeti tüm doğallığıyla sunuyor. İzleyicinin ağzında bir belgesel tadı da bırakan film, özellikle kullandığı soluk renklerle ve yakın çekimleriyle görsel anlamda gerçekliği yakalıyor.