Kurosawa filmografisinde mekansal farklılığıyla ayrı bir yerde duran Ikiru, insan yaşamının ne zaman başladığını, bir seneden az ömrü kalan Kenji Watanabe üzerinden sorguluyor. Mide kanseri olduğu gün, hayatının kölesi değil, efendisi olmaya karar veren kahraman, önce hiç bilmediği bedensel zevkleri öğrenmeye çalışır. Sonrasında ise hayatın anlamının bir amaca bağlanmakta mı, yoksa eski bağlardan kurtulmakta mı olduğunu, yaşamını kökten değiştirerek anlamayı dener. Bürokratik kaosu kırmak, sadece devlet dairelerinin üzerini örten ölü toprağını silkmek olarak değil, insan yaratıcılığına ivme kazandıracak bir aksiyon olarak görülür. Fakat ölüm gerçekten sondur. Filmin ikinci yarısındaki cenaze sahnesiyle, izleyici sadece modern Ecce Homo için değil, kendisi için de üzülmeden edemez.