İskoç yazar Irvine Welsh’in, Trainspotting’den sonra yayınladığı üç öyküsü, Paul McGuigan’ın yönetiminde izleyiciyle buluşmuştur. Bir öykü kitabı gibi parçalara bölünmüş bu fantastik film, adını anlattığı üçüncü hikayeden alır. İlk hikayedeki Kafkaesk ögeler, ikinci ve üçüncü hikayelerdeki tipik Welsh anlatımıyla buluşur. Boab, sevgilisini, işini ve evini aynı anda kaybetmiştir. Sonrasında hiç bir insanın altından kalkamayacağı bir sorunla yüzleşmek zorunda kalır: Tanrının düşmanlığı… Johnny, küçük kızı ve fahişe karısından oluşan çekirdek ailesini komşusu Larry’den korumaya çalışırken, filme adını veren hikayenin kahramanı Coco, kozmik bir hata ve yüksek doz LSD sonucu bir bebeğin vücuduna hapsolur. Film hafızalara, başarılı soundtracki ve aldığı FIPRESCI ödülüyle kazınmıştır.