Gentilmen beyler, naif hanımlar ve uçuşan adımlar… Müzikallerin altın çağına imzasını atan “Top Hat”, kısa ömrüne kırktan fazla kısa/uzun metrajlı film ve müzikal sığdırmış, Mark Sandrich’in en önemli yapıtlarından biri. “Top Hat”, Fred Astaire ve Ginger Rogers ikilisinin popülerleşmeye başladığı dönemde klasik bir çekişmeli aşk öyküsünü anlatıyor. Hollywood müzikallerinin aksine Londra’da geçen öykümüzde, güzel olduğu kadar küstah küçük hanımımızla kibar olduğu kadar çapkın dansçı beyefendimizin aşk öyküsüne tanıklık ediyoruz. Marş haline gelmiş orijinal film müziğinin(Top Hat) ötesinde neredeyse yüzyıldır dans sahnelerinin vazgeçilmezi “Dancing Cheek to Cheek” bu filmle sunulmuş ve Irving Berlin’in şüphesiz en bilindik başyapıtı olmuş. Bir diğer klasikleşmiş şarkı ve sahne ise Londra’nın yağmurlu bir gününde gösterişli bir kameriyede geçen “Isn’t it a Lovely Day”. Gösterime girdiği yıl En İyi Film, En İyi Görüntü Yönetmenliği, En İyi Dans Yönetimi (Kareografisi), En İyi Müzik dâhil dört dalda Oscar’a aday olmasına karşın hiçbir ödül alamamış olan film klasikleşmenin yolunun ödül almaktan geçmediğinin de en büyük kanıtlarından biri. Aynı adlı müzikalin de hâlen sergilenmekte olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Art Deco setler, kuyruklu smokinler, silindir şapkalar ve bastonlar… Her şey müzikal için!
[tooplay file=”XPdIWk097ls” type=”youtube”]