Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    3 saat önce
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    5 gün önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    6 gün önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    1 hafta önce
    The Shrouds (2024)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    The Shrouds (2024)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)
    Belgesel

    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)

    Tülay Işık Kalafat
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Liste

    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor

    Nesrin Karadağ
    3 saat önce
    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2
    50. Toronto Film Festivali

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2

    İpek Ömercikli
    3 gün önce
    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)
    Analiz

    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)

    Zeynep İlay Yalçın
    5 gün önce
  • HABERLER
    Ferzan Özpetek’in Yeni Filmi Elmaslar 10 Ekim’de Vizyonda
    Haberler

    Ferzan Özpetek’in Yeni Filmi Elmaslar 10 Ekim’de Vizyonda

    İrem Naz Güvel
    4 saat önce
    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Başladı, “Yeni Bir …” Ödülü Bu Yıl Ölü Mevsim’in Yönetmeni  Doğuş Algün’e Verildi
    Haberler

    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Başladı, “Yeni Bir …” Ödülü Bu Yıl Ölü Mevsim’in Yönetmeni Doğuş Algün’e Verildi

    Seher Kızılırmak
    9 saat önce
    Adana Altın Koza’dan “Gazze, Şimdi!” Seçkisi
    Haberler

    Adana Altın Koza’dan “Gazze, Şimdi!” Seçkisi

    Nazlı Esen Albayrak
    12 saat önce
  • KISA FİLMLER
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    1 hafta önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Savaş

    Ivan’s Childhood (1962)

    Nesrin Karadağ
    3 saat önce
    Love, Rosie (2014)
    Romantik

    Love, Rosie (2014)

    Zeynep İlay Yalçın
    5 gün önce
    One of Them Days (2025)
    Komedi

    One of Them Days (2025)

    Yaşar Gülveren
    6 gün önce
    Bone Tomahawk (2015)
    Western

    Bone Tomahawk (2015)

    Serkan Kalender
    1 hafta önce
    The Shrouds (2024)
    Bilim Kurgu / Fantastik

    The Shrouds (2024)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 hafta önce
    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)
    Belgesel

    Biz Radyoyu Çok Sevdik (2024)

    Tülay Işık Kalafat
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
    Liste

    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor

    Nesrin Karadağ
    3 saat önce
    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2
    50. Toronto Film Festivali

    50. Toronto Film Festivali İzlenimleri- 2

    İpek Ömercikli
    3 gün önce
    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)
    Analiz

    Ayrılığın Sıcaklığı: Hot Milk (2025)

    Zeynep İlay Yalçın
    5 gün önce
  • HABERLER
    Ferzan Özpetek’in Yeni Filmi Elmaslar 10 Ekim’de Vizyonda
    Haberler

    Ferzan Özpetek’in Yeni Filmi Elmaslar 10 Ekim’de Vizyonda

    İrem Naz Güvel
    4 saat önce
    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Başladı, “Yeni Bir …” Ödülü Bu Yıl Ölü Mevsim’in Yönetmeni  Doğuş Algün’e Verildi
    Haberler

    Ayvalık Uluslararası Film Festivali Başladı, “Yeni Bir …” Ödülü Bu Yıl Ölü Mevsim’in Yönetmeni Doğuş Algün’e Verildi

    Seher Kızılırmak
    9 saat önce
    Adana Altın Koza’dan “Gazze, Şimdi!” Seçkisi
    Haberler

    Adana Altın Koza’dan “Gazze, Şimdi!” Seçkisi

    Nazlı Esen Albayrak
    12 saat önce
  • KISA FİLMLER
    Teamül (2023)
    Kısa Filmler

    Teamül (2023)

    Günsu Akçatepe
    1 hafta önce
    Pyskessa (2011)
    Kısa Filmler

    Pyskessa (2011)

    Zeynep Özaydın
    1 ay önce
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Liste

Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor

Nesrin Karadağ Nesrin Karadağ
3 saat önce
Liste, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 14 min
0
0
Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Yaşlılık, insan ömrünün son durağı olmanın ötesinde, toplumların vicdanını ve sorumluluk bilincini sınayan bir eşiktir. Artan ömür beklentisiyle birlikte dünyanın her köşesinde giderek büyüyen bir yaşlı nüfusa şahitlik ediyoruz ve hepimiz yaşlanıyoruz. Birleşmiş Milletler verilerine göre bugün dünya nüfusunun yaklaşık %10’u 65 yaş ve üzerinde, 2050’de bu oranın %16’ya çıkacağı öngörülüyor. Ortalama yaşam süresi ise 1950’lerde yaklaşık 48 yıl iken, günümüzde 73 yılı aşmış durumda. Bu demografik dönüşüm, yalnızca bireylerin değil, ailelerin, toplumların ve devletlerin omuzlarına yeni yükler bırakıyor. Kimin bakacağı, nasıl bakacağı ve hangi kaynaklarla bakacağı sorusu, her geçen gün daha yakıcı hale geliyor. Değişen insan ve üretim ilişkileri, içinde yaşadığımız düzen yaşlılarımıza gerekli özeni göstermemizin önündeki en büyük engeller olarak görünür hale geliyor. Bu yolla yaşam biçimlerimizi sorgulamak ve bu işin doğrusunun ne olduğunu sormak da bize kalıyor.

Dünya yaşlandıkça bu konu sinemanın da ilgi alanında kendine daha çok yer bulmaya başladı. Yalnızlık, hatırlamanın ve unutmanın sancıları, kuşaklar arası çatışmalar ve sevgiyle sorumluluk arasındaki kırılgan denge, artık filmlerin merkezinde yer alıyor. Eskiden yan rollerde kalan yaşlı karakterler, bugün hikâyeleri sürükleyen, onların dünyasına baktığımız ve merak ettiğimiz baş kahramanlar hâline geldi. Sinemada yaşlık deyince artık klasikleşen Ozu’nun Tokyo Story (1953)’sinde yaşlı çiftin çocuklarının evlerine sığamayışı, Bergman’ın Wild Strawberries (1957) filmindeki profesörün düşsel yolculuğu, Bruce Beresford imzalı Driving Miss Daisy (1989)deki ince dostluk ve Haneke’nin Amore (2012) filmindeki yıpratıcı bakım deneyimi, bu yolun farklı ama birbirini tamamlayan durakları olarak hafızalarımızda yerini aldı. Beri taraftan yaşlıları merkeze alan filmlere baktığımızda yaygın olarak demans ve alzheimer anlatısı karşımıza çıkıyor. Oysa yaşlılıkta yaşanan tek sorun elbette unutmak değil. Bu anlamda bir çeşitlenmeye de ihtiyaç olduğu açık.

Bu seçki, özellikle son yıllarda çekilen filmler yoluyla izleyiciyi yalnızca yaşlılığın duygusal evrenine değil, aynı zamanda onun sosyopolitik bağlamına da davet ediyor. Çünkü bu filmler, bize şunu hatırlatıyor: Yaşlılık, sadece bireysel bir kader değil, hepimizi bekleyen ortak gelecektir.

Iris (Yön. Richard Eyre, 2001)

Film, ünlü İngiliz yazar ve filozof Iris Murdoch’un hayatının son dönemini konu alır. Alzheimer hastalığıyla mücadele eden Iris’in hikâyesi, gençlik yıllarına yapılan geri dönüşlerle iç içe ilerler. Yanında her daim onu seven ve destekleyen eşi John Bayley, Iris’in zihninin adım adım karanlığa gömülüşünü acı ve sevgi dolu bir tanıklıkla izler. Film, hafıza kaybının hem bireysel hem de ilişkisel boyutlarını, günlük yaşamın küçük ritüelleri ve paylaşımları üzerinden gösterir.

Iris, yalnızca bir biyografi değil, aynı zamanda sevgi, sadakat ve yaşlılıkta bakımın sınırlarını sorgulayan derin bir dramdır. Dench ve Broadbent’in güçlü performansları, yaşlılığın getirdiği kayıpları ve birlikte yaşamanın sorumluluklarını çarpıcı şekilde gözler önüne serer. Film, entelektüel üretkenliğiyle bilinen bir kadının belleğini kaybetmesini, bireysel bir trajediden öte toplumsal bir kırılganlık olarak da sunar. Anlatım biçimi ve kurgusu, geçmiş ve şimdiki zaman arasında geçişler yaparak izleyiciyi karakterlerin içsel dünyasına dahil eder; böylece Alzheimer’ın yalnızca hafıza kaybı değil, aynı zamanda ilişkileri dönüştüren ve bakımın anlamını yeniden tanımlayan bir süreç olduğunu gösterir.

The Barbarian Invasions (Yön. Denys Arcand, 2003)

Olaylar ölümcül bir hastalığa yakalanmış tarih profesörü Rémy etrafında şekillenir. Uzun süredir görüşmediği oğlu Sébastien, babasının yanına dönerek son günlerinde onun yanında olur. Sébastien, babasının eski arkadaşlarını bir araya getirir ve böylece Rémy’nin geçmişi, dostlukları, pişmanlıkları ve aile ilişkileriyle örülü bir veda süreci başlar. Film, sadece bir hastalık öyküsü değil; kuşaklar arası çatışmalar, modern yaşamın birey üzerindeki etkileri ve ölümün getirdiği hesaplaşmaları da işler.

Denys Arcand, filmi hem dramatik hem de ironik bir tonla kurgular. Rémy’nin entelektüel kibri ile oğlunun pragmatik ve neoliberal bakışı arasındaki gerilim, yalnızca bir baba-oğul ilişkisini değil, aynı zamanda Batı toplumlarının değişen değerlerini de yansıtır. Film, yaşlılık ve bakım temalarını kuşak çatışmaları, dostluk ve aile bağları çerçevesinde işler. Rémy’nin son günleri, yaşamın kırılganlığı ve ölümün kaçınılmazlığı üzerine evrensel bir sorgulama sunar. The Barbarian Invasions, hem hüzünlü hem de düşündürücü anlatımıyla yaşlılıkta bakımın ve aile içi sorumlulukların çok katmanlı doğasını çarpıcı bir şekilde ortaya koyar; modern sinemada yaşlılık temalı yapımlar arasında kült bir örnek olarak kabul edilir.

Away from Her (Yön. Sarah Polley, 2006)

Grant ve Fiona, kırk yılı aşkın bir evliliğin ardından, hayatlarının son dönemlerinde birlikte olmayı ummaktadır. Ancak Fiona’ya Alzheimer teşhisi konur ve kendi isteğiyle bir bakım evine yerleşir. Grant, her gün onu ziyaret ederken, Fiona’nın hafızasının yavaş yavaş silindiğini, eski anıların yerini yeni ve yabancı bağların aldığını görür. Fiona’nın yeni bir hastayla geliştirdiği bağ, Grant’in sadakat, aşk ve kayıp kavramlarıyla yüzleşmesini zorlaştırır. Film, bu çiftin gündelik ritüelleri ve küçük etkileşimleri üzerinden, Alzheimer’ın hem bireysel hem de ilişki boyutlarını dokunaklı bir şekilde ortaya koyar.

Sarah Polley’nin ilk uzun metraj yönetmenliği olan Away from Her, anlatım biçimi ve kurgusuyla öne çıkar. Hikâye, geçmiş ve şimdiki zaman arasında sürekli bir geçişle, çiftin anılarını ve duygusal dalgalanmalarını yansıtır. Görsel ve duygusal geri dönüşler, izleyiciyi hem karakterlerin iç dünyasına hem de ilişkilerindeki kırılganlığa çeker. Film, melodrama düşmeden, sakin ve dikkatli bir ritimle yaşlılık, bakım ve bellek kaybının duygusal ağırlığını gösterir Away from Her, yaşlılık ve bakım temalarını işleyen filmler arasında anlatım ve kurgu açısından özgün bir örnek olarak öne çıkar; izleyiciye hem duygusal hem de düşünsel bir deneyim sunar.

Robot & Frank (Yön. Jake Schreier, 2012)

Yakın gelecekte geçen hikâyede Frank, emeklilik yıllarını kırsalda yalnız geçiren, hafızası giderek zayıflayan yaşlı bir adamdır. Oğlu Hunter, babasının bakımını kolaylaştırmak için eve insansı bir robot yardımcı getiri. Başlangıçta bu soğuk makinadan hoşlanmayan Frank, zamanla onunla beklenmedik bir bağ kurar. Robotun disiplini ve becerisi sayesinde günlük hayatı düzene girerken Frank, eski günlerine özlem duyar ve robotu yasa dışı bir planına ortak etmeye kalkışır. Bu tuhaf ortaklık, yaşlılığın beraberinde getirdiği bağımsızlık arzusu ile bakım ihtiyacının çatışmasını gözler önüne serer.

Filmimiz, yaşlılık ve bakım temasını bilimkurguya özgü bir yaratıcılıkla işler. Frank’ın robotla ilişkisi, yalnızca bir “hasta–bakıcı” dinamiği değil; aynı zamanda dostluğun, bağımlılığın ve etik sınırların sorgulandığı bir alan haline gelir. Yönetmen Jake Schreier, yaşlanmayı kaçınılmaz bir zayıflama değil, hâlâ seçimlerle ve dirençle dolu bir süreç olarak gösterir. Frank Langella’nın incelikli performansı, yaşlılığın hem hüzünlü hem de ironik boyutlarını yansıtırken; film, teknolojinin gelecekteki rolü üzerine düşündürür: Bakım, sevgi olmadan gerçekten bakım mıdır?

 

The Farewell (Yön. Lulu Wang, 2019)

Billi, Amerika’da büyümüş genç bir kadındır ve büyükannesi Nai Nai’nin ölümcül bir hastalığı olduğunu öğrenir. Ancak aile, bu gerçeği Nai Nai’den saklamaya karar verir ve sahte bir düğün bahane edilerek herkes bir araya gelir. Billi, Batı kültürünün bireyciliği ile Doğu kültürünün topluluk odaklı değerleri arasında sıkışır hem büyükannesiyle olan ilişkisini hem de kendi kimliğini sorgulamak zorunda kalır. Film boyunca izleyici, aile üyelerinin küçük sırlarını, mizahi tartışmalarını ve samimi anlarını takip eder; yaşlılık, ölüm ve bakım kararları aile bağlarıyla iç içe örülür.

Klasik bir dramatik kurgu yerine, belgesele yakın bir gözlemci perspektifiyle ilerleyen film, küçük ayrıntılar, karakterlerin yüz ifadeleri, yemek hazırlıkları ve geleneksel ritüeller, yaşlılık ve aile bakımının kültürel bağlamını ortaya çıkarır. Mizah ve hüzün, film boyunca iç içe geçer; yaşlılık, kayıp ve veda deneyimleri, izleyiciye hem duygusal hem de entelektüel bir derinlik sunar. Film, kuşaklar arası sorumlulukların, kültürel farklılıkların ve aile içi sırların yaşlı bakımına nasıl yansıdığını etkileyici bir şekilde göstererek, tematik olarak günümüzün çok katmanlı yaşlılık deneyimlerini yansıtan özgün bir yapım olarak öne çıkar.

The Father (Yön. Florian Zeller, 2020)

Anthony, Londra’da yaşayan yaşlı bir adamdır. Hafızası giderek zayıflamış ve Alzheimer belirtileri göstermeye başlamıştır. Kızı Anne, babasının bakımını üstlenmeye çalışırken, Anthony’nin sürekli değişen algısı ve ona oyunlar oynayan zihni işleri iyice zorlaştırır. Film, Anthony’nin perspektifinden anlatıldığı için izleyici de onun bellek kaybını ve kafa karışıklığını onunla birlikte deneyimler. Kim gerçek, kim hayal, hangi olay ne zaman oldu?” gibi tüm sorular sürekli olarak izleyiciyi Anthony’nin dünyasına çeker.

The Father, anlatım biçimiyle öne çıkar; mekanlar, zaman ve karakterler bilinçli bir şekilde belirsizleştirilir. Kurgu ve sahne geçişleri, izleyiciyi karakterin zihinsel durumuyla aynı deneyimi yaşamaya iter. Bu, filmi sadece bir Alzheimer draması değil, aynı zamanda deneyimsel bir sinema çalışması hâline getirir. Anthony Hopkins’in unutulmaz performansı, yaşlılık, hafıza kaybı ve bakım konularını hem bireysel hem de toplumsal boyutlarıyla yansıtırken Olivia Colman kızı rolünde çaresizliği bize tüm boyutlarıyla hissettirir. The Father, modern sinemada yaşlılık ve bellek kaybı temalı yapımlar arasında hem anlatım hem de kurgu açısından çığır açan bir örnek sayılır.

Plan 75 (Yön. Chie Hayakawa, 2022)

Japonya’da yaşlı nüfus hızla artarken, devlet “Plan 75” adlı tartışmalı bir program başlatır: yetmiş beş yaşını geçmiş vatandaşlara, onlara sosyal ve mali kolaylıklar sağlanacak şekilde, yaşamlarını sonlandırmaları için teşvik sunulmaktadır. Film, bu programın toplum üzerindeki etkilerini üç ana karakter üzerinden inceler: Yalnız bir yaşlı kadın, bir hükümet görevlisi ve bir kurum çalışanı. Karakterlerin kişisel hikâyeleri, programın etik, duygusal ve toplumsal boyutlarını ortaya koyar; yaşlılık, bakım ve yaşam hakkı meseleleri hem bireysel hem de sistematik bir bakışla tartışılır.

Dramatik bir yoğunluk yaratmadan, günlük yaşam sahneleri ve karakterlerin sessiz gözlemleri üzerinden izleyiciyi düşünmeye davet eden film, karakterlerin içsel çatışmaları, yalnızlıkları ve ölümle barışma süreçleri, Japonya’nın hızla yaşlanan toplumunun sorunlarını evrensel bir şekilde yansıtır. Plan 75, yaşlılık ve bakım temalarını modern toplum eleştirisiyle birleştiren, etik ve duygusal açıdan zengin bir yapım olarak öne çıkar; izleyiciye hem insan hakları hem de devlet politikalarının bireyler üzerindeki etkileri üzerine derinlemesine düşünme fırsatı sunar.

My Favorite Cake (Yön. Maryam Moghaddam & Behtash Sanaeeha, 2024)

Film, Tahran’da yaşayan ve kocası vefat ettikten sonra kızı da Avrupa’ya göç etmiş yetmiş yaşındaki Mahin’in yalnızlık dolu hayatını konu alıyor. Mahin, arkadaşlarıyla buluştuğu bir öğleden sonra, hayatına yeniden renk katma ve aşkı arama fikriyle karşılaşır. Bu düşünce onu korkutsa da umutlandırır. Yıllardır süregelen yalnızlığından sıyrılmaya karar veren Mahin, cesur bir adım atarak biriyle tanışır. Bu beklenmedik karşılaşma, onun için unutulmaz bir geceye ve hayatında yepyeni bir sayfanın açılmasına neden olur. Film, Mahin’in bu yeni aşk yolculuğunu ve bu süreçte karşılaştığı toplumsal ve bireysel engelleri samimi bir dille anlatırken büyük dramatik olaylardan çok, küçük anların dönüştürücü gücüne ve insanın her yaşta yeniden sevebilme, bağ kurabilme kapasitesine odaklanır.

Mahin’in bakışıyla yalnızlığın, özlemin ve özgürleşme isteğinin işlendiği film, melodrama kaçmadan sıcak ve insancıl bir ton yakalar. Kamera, sıradan mekânlarda bile duygu yüklü bir atmosfer yaratırken, sessizlikler ve küçük jestler karakterin iç dünyasını görünür kılar. Yönetmenler Maryam Moghaddam ve Behtash Sanaeeha, toplumsal baskılar ve kültürel normlar içinde dahi, yaşlılığın hâlâ umut, sevgi ve yaşam enerjisi barındırdığını incelikle gösterir. Böylece film hem bireysel bir hikâye hem de evrensel bir yaşlılık anlatısı hâline gelir.

 

When Fall is Coming (Yön. François Ozon, 2024)

François Ozon’un son filmi When Fall is Coming, Burgonya’nın sakin köy atmosferinde geçen, aile bağları, suçluluk ve affetme temalarını işleyen bir dram-gerilim örneği sayılabilir. Emekli Michelle (Hélène Vincent) ve yakın arkadaşı Marie-Claude (Josiane Balasko), huzurlu yaşamlarını sürdürürken, Michelle’in yanlışlıkla zehirli mantar vermesi sonucu kızı Valérie (Ludivine Sagnier) ile ilişkileri bozulur. Torunu Lucas’ın (Garlan Erlos) ziyareti ve Marie-Claude’un oğlu Vincent’in (Pierre Lottin) hapisten çıkışıyla olaylar karmaşık bir hâl alır. Film, suçluluk, aile sırları ve affetme üzerine derinlemesine bir inceleme sunar.

Ozon’ın bu yapımı, sakin temposu ve atmosferiyle izleyiciyi içine çekerken, karakterlerin içsel çatışmalarını ve ilişkilerindeki gerilimleri ustaca işler. Burgonya’nın doğal güzellikleriyle harmanlanan görselliği, filmi hem görsel hem de duygusal olarak etkileyici kılar. Suçluluk, aile bağları ve bireysel sorumluluk temaları hem dramatik hem de psikolojik boyutlarıyla ele alınır. İzleyici, karakterlerin karmaşık ilişkilerini ve affetmenin güçlüklerini deneyimlerken, aile içi hesaplaşmaların ve kişisel vicdan sorgulamalarının evrenselliğiyle yüzleşir.

Familiar Touch (Yön. Sarah Friedland, 2024)

Ruth Goldman, emekli bir aşçıdır ve seksenli yaşlarının başındadır. Daha önce kolayca yaptığı işleri karıştırmaya başlamasıyla beraber oğlu Steve, Ruth’u önceden kendisinin seçmiş olduğu bir bakım evine götürür. Ancak Ruth, bu kararı kendisi vermiş olduğunu unutur ve yeni ortamda kendini yabancılaşmış hisseder; hem tanıdık yüzlerden hem de geçmişinden kopma hissiyle mücadele eder. Film, Ruth’un sıradan ama duygusal dünyasını dikkatle izlerken Alzheimer’ın değil hafıza kaybının o “arzular, kimlik ve bedensel varlık” la kurduğu ilişkiye odaklanır.

Sarah Friedland, kamerayı fiziksel detaylara, ellerin hareketine, yemek hazırlama sürecine, mutfaktaki aydınlığa özenle yönlendirir. Bu detaylar, Ruth’un benliğini korumaya çalıştığı alanlar olarak işlev görür. Ruth’un bellek kaybı, rastlantısal ve parçalanmış imgeler aracılığıyla verilir; zaman ve mekân arasındaki sınırlar belirsiz hâle gelir, izleyici kimi sahnelerde Ruth kadar net, kimi anlarda onun gibi unutkan bir bakış açısıyla karışık zaman dilimlerinde dolaşır. Film, ruhsal ve toplumsal boyutlarıyla yaşlılığın özerklik, ilişkiler ve insan onuru gibi temalarını yaralayıcı olmadan, saygılı ve empatik bir bakışla sunar. Ayrıca hikâye ilerlerken Ruth’un kim olduğuna dair soruların zamanla yeniden anlam bulduğu bir dönüşüm hissi yaratan film bu yönüyle umutlu ve pozitif bir duygu oluşturur.

Four Mothers (Yön. Darren Thornton, 2024)

Edward, işinde yavaş yavaş ilerleyen bir roman yazarıdır ve yoğun şehir hayatı içinde kendi kariyerini kurmaya çalışırken bir hafta sonu ansızın dört yaşlı kadının bakımını üstlenmek zorunda kalır. Arkadaşları Pride’a kısa bir tatile gittiğinde, annelerini Edward’a emanet ederler ve bakmak zorunda olduğu kadınlar aralarında kendi annesi Alma da vardır. Film, Edward’ın günlük rutini, yemek hazırlıkları, ilaç saatleri ve annelerin bazen çılgınca ve beklenmedik talepleriyle boğuşurken yaşadığı hem komik hem içten anları izler; bakımın pratik yükü ile duygusal hesaplaşmaları bir arada sunar.

Thornton, bakım emeğini mizah ve şefkatle tartışır; komedinin sıcak tonu yetişkin sorumluluklarının ve kuşaklar arası yükümlülüklerin ağırlığını hafifletirken, performanslar yaşlı karakterlerin canlılığını da öne çıkarır. Diyaloglarda mizah ile hüznü dengeleyerek klişelerden uzak durur. Four Mothers, aile içi bakımın cinsiyet, kimlik ve dayanışma boyutlarını samimi bir dille irdelerken, “bakmak” eyleminin hem komik hem insani yüzünü perdeye taşır.

A Kind of Madness (Yön. Christiaan Olwagen, 2025)

Film, demansı ilerlemiş eşini huzurevinden kaçıran bir adamın hikâyesini anlatır. Başrol karakteri, eşinin bakımına yalnız başına devam etmeye çalışırken hem toplumsal kurallar hem de hukuki sınırlamalarla yüzleşir. Kaçış planı, fiziksel bir hareketten öte, eşine duyduğu sevgi ve kişisel özgürlük isteğinin bir sembolü hâline gelir. Film, karakterlerin yaşlılık ve bakım konusundaki mücadelelerini dramatik gerilim ve duygusal yoğunlukla işlerken, çocukların ve ailenin diğer üyelerinin bu sürece etkisini de gözler önüne serer. Çocukları hem ebeveynlerini koruma hem de kendi hayatlarını sürdürme arasında sıkışır; onların tepkileri, ailenin yaşlılık ve bakım meseleleriyle nasıl başa çıktığını anlamamıza yardımcı olur.

Olwagen, filmi yakın planlar ve mekân kullanımındaki ustaca seçimlerle yönetir, izleyiciyi karakterlerin psikolojik durumuna dahil eder. Film, yaşlılık, demans, aile bağları ve bakım sorumluluğu temalarını çok katmanlı bir şekilde tartışırken, Güney Afrika’nın sosyal ve kültürel bağlamını da görünür kılar. A Kind of Madness, yaşlı bakımının sadece yetişkinleri değil, çocukları ve kuşaklar arası ilişkileri de etkileyen çok boyutlu bir süreç olduğunu çarpıcı bir şekilde gösterir. Film, etik ikilemler, sevgi ve sadakat temalarını ustaca harmanlayarak izleyiciye hem duygusal hem de düşünsel bir deneyim sunar.

 

 

Nesrin Karadağ

Hacettepe Üniversitesinde Çocuk Gelişimi, İstanbul Üniversitesinde Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji okudu. Yüksek lisansını Ankara Üniversitesinde Yaratıcı Drama alanında, yaldal eğitimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünde yaptı. Çocuklarla ve yetişkinlerle çeşitli eğitim çalışmaları yürüttü. Halen üniversitelerde ders vermekte, çeşitli mecralarda tiyatro ve sinema eleştirileri yazmakta, atölyeler yürütmektedir. Aklı yettiği, gözü gördüğünce yazmaya, izlemeye, okumaya devam edecek.

Etiketler: A Kind of MadnessAmoreanthony hopkinsAway from HerAwkwafinabababarbarların istilasıBehtash SanaeehaBir Tür DelilikChie HayakawaChristiaan OlwagenDarren Thorntondenys arcandDiana LinDorothee BerrymanDört AnneElvedaemmanuelle rivaEn Sevdiğim PastamEsmail MehrabiFamiliar Touchfionnula flanaganflorian zellerFour Mothersfrançois ozonfrank langellagordon pinsentirisIris Murdochisabelle huppertJake Schreierjames marsdenJames McArdlejean-louis trintignantjudi denchjulie christiekate winsletLily Farhadpourliv tylerLulu WangMeryem Moghaddammichael hanekeMy Favorite CakeOlivia ColmanOndan Uzaktapeter sarsgaardrémy girardrichard eyreRobot ve FrankRobot&FrankSarah Friedlandsarah polleySonbahar Gelincestéphane rousseaususan sarandonThe Barbarian InvasionsThe Farewellthe fatherTzi MaWhen Fall is ComingZhao Shu-zhen
Nesrin Karadağ

Nesrin Karadağ

Hacettepe Üniversitesinde Çocuk Gelişimi, İstanbul Üniversitesinde Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji okudu. Yüksek lisansını Ankara Üniversitesinde Yaratıcı Drama alanında, yaldal eğitimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünde yaptı. Çocuklarla ve yetişkinlerle çeşitli eğitim çalışmaları yürüttü. Halen üniversitelerde ders vermekte, çeşitli mecralarda tiyatro ve sinema eleştirileri yazmakta, atölyeler yürütmektedir. Aklı yettiği, gözü gördüğünce yazmaya, izlemeye, okumaya devam edecek.

YazarınDiğer Yazıları

    Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor

    Ivan’s Childhood (1962)

    17 Eylül 2025
    Foucault’nun Merceğinden Cell 211 (2009): Modern Hapishane ve Bireyin Dönüşümü

    Foucault’nun Merceğinden Cell 211 (2009): Modern Hapishane ve Bireyin Dönüşümü

    29 Temmuz 2025
    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    26 Haziran 2025
Sonraki Yazı
Dünya Yaşlanıyor, Sinema Yaşlılara ve Geleceğimize Bakıyor

Ivan’s Childhood (1962)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Bir Masalın Gölgesinde: En Değerli Hediye (2024)

Tuba Büdüş
28 Ağustos 2025

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

Anıl Eraslan ile Sound Dreams of Istanbul (2025) Üzerine Bir Söyleşi

İrem Yavuzer
7 Temmuz 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Sinemanın Dokuz Canı: Yalnızlar, Cadılar, Mafyalar ve Kediler

Ayşe Ekin Sağıroğlu
28 Kasım 2024

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Dünden Bugüne: Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Film Ödülünün Sahipleri

Fil'm Hafızası
18 Eylül 2024

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • Ayvalık Film Festivali 2025
    • 32. Altın Koza
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In