Geçtiğimiz yıl festival yolculuğuna başladığından bu yana çok sayıda ödül kazanan Ayşe, nihayet vizyon için gün sayıyor.

Ayşe için bekleyiş resmen bitiyor. Festival sezonunda adını defalarca duyduğumuz, ödülleriyle yalnızca sinema çevrelerinde değil geniş izleyicide de merak uyandıran film, 28 Kasım 2025’te Derin Film dağıtımıyla vizyona giriyor. Yapım, son yılların en çok konuşulan yerli filmlerinden biri olmasının yanında yaşadığı sansür ve engelleme tartışmalarıyla da kültürel bir meseleye dönüştü. Bu yüzden Ayşe yalnızca bir film olarak değil, aynı zamanda Türkiye’de sinema üretiminin politik iklimi içinde nasıl ayakta kalındığının da hikayesi olarak görülüyor.
Ayşe, Necmi Sancak’ın ilk uzun metraj filmi ve bu ilk film olağanüstü güçlü bir başlangıç yaptı. Film, 61. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Yönetmen, En İyi İlk Film ve Film-Yön En İyi Yönetmen ödüllerini toplamış, başrol oyuncusu Binnur Kaya da En İyi Kadın Oyuncu seçilmişti. Filmin aynı başarı ivmesi İstanbul Film Festivali’nde de devam etti ve film Seyfi Teoman En İyi Film ödülünü aldı. Bu tablo, Ayşe‘yi yalnızca merak edilen bir bağımsız film olmaktan çıkarıp sezonun mutlaka izlenmesi gereken yerli yapımı haline getirdi.

Binnur Kaya’nın canlandırdığı Ayşe karakteri, Türkiye’deki sosyal gerçekçi sinemanın son dönemde yarattığı en çarpıcı kadın portrelerinden biri olarak övülüyor. Festivallerde öne çıkan eleştirilerde Kaya’nın performansı “ağır melodrama hiç düşmeden kırılganlık ve direnç arasında gidip gelen bir karakter yaratması” nedeniyle özellikle anıldı. Uluslararası basında ise film, “kardeşine bakan, kendi hayatını sırtında taşıyan, tükenmiş ama pes etmeyen bir kadın”ın portresi olarak tanımlandı ve bu karakterin seyirciyle kurduğu duygusal temas filmin en güçlü taraflarından biri olarak yorumlandı.
Film, İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde geçiyor. Ayşe, hayatını benzin istasyonunda vardiya usulü çalışarak kazanıyor ve Down sendromlu kardeşi Rıdvan’la birlikte yaşamaya, onu korumaya ve ayakta tutmaya çalışıyor. Hikaye, hayal kurmaya hala cesaret eden ama çoktan yetişkin yaşamın yüklerinin altında ezilmiş bir kadının “nefes alma” mücadelesini anlatıyor. Bu sadece ekonomik hayatta kalma hikayesi değil; aynı zamanda bakım emeğinin – özellikle de kadınların üzerine yıkılan görünmez, bitmeyen sorumlulukların – nasıl kimliği belirlediğine dair çok insani bir yüzleşme. Ayşe, aile bağlılığı ile bireysel özgürlük arzusu arasındaki gerilimi kişisel, sessiz ama oldukça politik bir yerden kuruyor.
Senaryo Necmi Sancak’ın imzasını taşıyor; metne Binnur Kaya da yaratıcı katkı sağlayan isimlerden biri. Bu ortak yazım dili, karakterlerin diyaloglarına neredeyse belgesel tadında bir doğallık, gündelik hayata çok tanıdık bir tını kazandırıyor. Bu gerçekçilik, filmin duygusal ağırlığını artırırken oyuncuların performanslarını da ön plana çıkarıyor. Görüntü yönetmenliğinde Meryem Yavuz’un tercih ettiği sade ve yargısız kamera yaklaşımı, Ayşe’nin dünyasını romantikleştirmeden ama küçültmeden gösteriyor; kurgu koltuğunda Osman Bayraktaroğlu’nun temposu ise karakterin iç baskısını izleyiciye geçiriyor. Sanat yönetiminde Turgay Kutlu’nun kurduğu mekansal gerçeklik (yorgun evler, gece vardiyasının floresan ışığı, istasyonun yalnızlığı) filme neredeyse belgesele yakın, nefes kesici bir yaşanmışlık hissi veriyor.
Ayşe Aynı Zamanda Sansür ve Gösterim Baskısı Tartışmalarının Ortasında Büyümüş Bir Dayanıklılık Hikayesi
Filmin 3 Ekim’de vizyona girmesi planlanırken yönetmen Necmi Sancak’ın Filistin’e verdiği açık destek sonrasında dağıtım sürecinin durdurulduğu ve filmin gösterim takviminden çekildiği gündeme geldi. Bunun üzerine Türkiye’deki sinema salonu yatırımcılarını temsil eden SİSAY (Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği) filme sahip çıktı. Bağımsız bir filmin, özellikle de politik duruşuyla bilinen bir yönetmenin ilk uzun metrajının, salon desteğiyle yeniden programlanması Türkiye sinema ekosistemi açısından önemli bir eşik olarak yorumlandı. Bu doğrultuda Ayşe, Derin Film dağıtımıyla 28 Kasım’da vizyona giriyor. Bu tarih, filmin yalnızca seyirciyle buluşması değil, aynı zamanda bağımsız sinema için sembolik bir geri dönüş anlamına geliyor.
Kadro da en az hikaye kadar dikkat çekici. Binnur Kaya’ya Rıdvan Sancak, Menderes Samancılar, Ali Seçkiner Alıcı, Orkuncan İzan, Nazlıcan Demir ve Şehnaz Bölen Taftalı eşlik ediyor. Bu isimler özellikle son yıllarda Türkiye sinemasında sosyal arka plana sahip, gerçekçi karakterlerin temsilinde öne çıkan oyuncular olarak biliniyor.
Kısacası Ayşe, Türkiye sinemasında çok alışık olmadığımız bir yerde duruyor. Film, bir yandan festival jürilerini etkileyen yalın, karakter odaklı, sosyal gerçekçi bir ilk film; diğer yandan politik atmosferin ağırlığını doğrudan hisseden ve buna rağmen salon bulmayı başaran inatçı bir yapım olma özelliğini taşıyor. Sanatın ilklerine imza atan filmin vizyon tarihi olan 28 Kasım‘ı hep birlikte iple çekiyor olacağız.

























