34. İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilen 45 Years (2015), yalın ama bir o kadar da derin konusu ile festivalin dikkat çeken filmlerinden olmaya aday.
Düşünün ki evliliğinizin 45. yılını kutlamaya hazırlanıyorsunuz ve bu özel zamana sayılı günler kala kocanıza bir mektup geliyor. Dışarıdan masum görünen bu mektup aslında kocanızın tek aşkının siz olmadığını ve yıllar boyunca evliliğinizin üstünde üçüncü bir kişinin gölgesinin olduğunu fark etmenizi sağlıyor. Peki bu üçüncü kişi sizden önce kocanızın hayatına girdiyse ve 50 yıl önce öldüyse, o zaman ne yapardınız? Kocanızın geçmiş anılarını kıskanır ve size olan sevgisini sorgular mıydınız, yoksa geçmişi olduğu yerde bırakıp 45. yılınızı kutlamanın mutluluğunu yaşamaya devam mı ederdiniz?
İşte 45 Years bu durumda kalan bir kadının hissettiği duyguları, yaşadığı ikilemleri en etkileyici şekilde anlatan bir film.
Filmi izlerken “Ben bu durumda olsam ne yapardım?” demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz ama başarılı oyunculuğuyla Charlotte Rampling size, öyle bir durumda kalsanız neler hissedebileceğinizin en gerçekçi örneğini yaşatıyor. Eşinizin geçmişini kıskandığınız için suçluluk duyarken bir yandan da kalbinde geçmişe dair duyguların hâlâ canlı kalmasının acısını en derinden hissediyorsunuz. Hem de önünüzde 45. yılınızı kutlamaya sadece sayılı günler varken. Ama geçmişi silmeye kimin gücü yeter ki…
Berlin Film Festivali’nden En İyi Kadın Oyuncu (Charlotte Rampling), En İyi Erkek Oyuncu (Tom Courtenay) ödülüyle dönen bu filmi izlerken siz de kendinizi geçmişin ve bugünün hesaplaşmasını yaşarken bulabilir, içinden çıkamayacağınız dilemmalara girebilirsiniz.