Andrew Haigh; Greek Pete (2009), Weekend (2009), 45 Years (2015) ve Looking (2014-2015) dizisinin devamı niteliğinde olan televizyon filmi Looking: The Movie (2016) gibi filmlerinden sonra, 37. İstanbul Film Festivali kapsamında nihayet son filmi Lean on Pete (2017) ile çıkıyor karşımıza. Üstelik film aynı zamanda festivalin de açılış filmi.
Lean on Pete, hem bir büyüme hikâyesi, hem de bir yol filmi aslında. Charley; ebeveynlik konusunda çok da başarılı olmayan babasıyla yaşayan, annesi tarafından terk edilmiş genç bir çocuktur. Vaktini genellikle yalnız geçiren Charley, sık sık koşuya çıkar, evde tek başına vakit geçirir. Yönetmen, Charley’nin yalnızlığını seyirciye sık sık hissettiriyor bu anlamda.
Bir gün bir at eğitmeninin yanında çalışmaya başlayınca hayatı yavaş yavaş değişmeye başlar Charley’nin. Atların arasından Lean on Pete isimli yaşlı, yorgun, çekingen ve başarısız bir atla kendini özdeşleştiren Charley, Lean on Pete’i ilk gördüğü anda çok sever ve at eğitmeninin yanına her gittiğinde Lean on Pete ile daha da yakın bir duygusal bağ kurar.
Atın başarısızlığından şikayetçi olan at eğitmeni ne zaman ki atı satmaya karar verir; işte o zaman Charley bir karar vermek durumunda kalır ve Lean on Pete’i de alıp kaçar. Film ise, bu noktadan sonra hem hüzünlü hem de heyecan dolu bir yol filmine dönüşür. Yer yer duygusal, yer yer gerilim ve endişe dolu bir filme imza atan Andrew Haigh, Charley karakterini ne kadar güzel ve derinlikli yaratmışsa, Charlie Plummer de bir o kadar başarılı bir şekilde canlandırmış karakteri.
Filmin çekildiği lokasyonlara da ayrı bir parantez açmak lazım. Başarılı yönetmen seyircilere harika manzaralar, fotografik kareler vaat ediyor. Londra Film Festivali ve Venedik Film Festivali’nde de gösterilen film, festivalin görülmeyi en çok hak eden yapımlarından.