“Süzüle süzüle akan şu nehri seyredersiniz. Rüzgârda hışırdayan yapraklara kulak verirsiniz… Sessizdir, huzurludur. Ve bütün bunlar âniden içinizde bir coşku yaratır. Derin bir nefes alıp dersiniz ki ‘Hakikaten ben bütün bunları unutmuşum’.” Galiba üzerinde yaşadığımız Dünya’ya yaptığımız en büyük haksızlık, onun üzerinde nefes alıyor olduğumuzu, kanımızın bu toprakların bir parçasını taşıdığını, kısacası tüm varlığımızla birer “Dünyalı” olduğumuzu unutuyor olmamızdır. Yönetmenliğini Davis Guggenheim’ın yaptığı ve eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore’un küresel ısınma konusundaki çalışmalarını anlatan belgesel An Inconvenient Truth, aslında baştan sona her ânımızı içinde yaşadığımız bu gerçeği bizlere hatırlatmak istiyor. Bu bağlamda Gore, insanlığın Dünya üzerindeki etkilerini ve Dünya’nın muhtemel alın yazısını, yaklaşan tehlikelere karşı bir uyarı mahiyetinde gözler önüne seriyor. Küresel ısınma konusunda uluslararası bir dünya bilinci kazandırmayı hedefleyen belgesel, aynı zamanda En İyi Belgesel Film ve En İyi Özgün Şarkı olmak üzere iki dalda Akademi Ödülü’ne sahip. Titiz bir çalışmanın eseri olarak gösteriminin ardından dünya çapında çevresel bir farkındalık oluşturan film, bu sayede bizlere bir sonraki nefesimizi alabilmek için şimdiki Dünya’mıza nasıl bakmamız gerektiğini, Gore’un esprili ve özgün üslubuyla gösteren başarılı bir yapım.
[posts title=’Filmin Künyesi’ format=’video’ featured=’true’ layout=’grid-3-col’][/posts]
Yönetmen: Davis Guggenheim
Oyuncular: Al Gore