Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    1 gün önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    6 gün önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    6 gün önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)
    Eleştiri - İzlenim

    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)

    Selin Tanyeri
    1 gün önce
    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)
    Sinema Yazıları

    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    Nesrin Karadağ
    6 gün önce
    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden
    Sinema Yazıları

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    Büşra Soylu Küçükkaya
    6 gün önce
  • HABERLER
    Edgar Wright İmzalı The Running Man’den Fragman Geldi
    Haberler

    Edgar Wright İmzalı The Running Man’den Fragman Geldi

    İrem Naz Güvel
    1 saat önce
    Adana Altın Koza’ya Başvurular Başladı
    Haberler

    Adana Altın Koza’ya Başvurular Başladı

    Nazlı Esen Albayrak
    15 saat önce
    Christopher Nolan’ın “The Odyssey” Uyarlamasının Vizyon Tarihi Belli Oldu
    Haberler

    Christopher Nolan’ın “The Odyssey” Uyarlamasının Vizyon Tarihi Belli Oldu

    Nazlı Esen Albayrak
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    We Live in Time (2024)
    Drama

    We Live in Time (2024)

    Selin Tanyeri
    1 gün önce
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    6 gün önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    6 gün önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    2 hafta önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)
    Eleştiri - İzlenim

    Yalnızlıktan Yakınlığa: Fallen Leaves (2023)

    Selin Tanyeri
    1 gün önce
    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)
    Sinema Yazıları

    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    Nesrin Karadağ
    6 gün önce
    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden
    Sinema Yazıları

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    Büşra Soylu Küçükkaya
    6 gün önce
  • HABERLER
    Edgar Wright İmzalı The Running Man’den Fragman Geldi
    Haberler

    Edgar Wright İmzalı The Running Man’den Fragman Geldi

    İrem Naz Güvel
    1 saat önce
    Adana Altın Koza’ya Başvurular Başladı
    Haberler

    Adana Altın Koza’ya Başvurular Başladı

    Nazlı Esen Albayrak
    15 saat önce
    Christopher Nolan’ın “The Odyssey” Uyarlamasının Vizyon Tarihi Belli Oldu
    Haberler

    Christopher Nolan’ın “The Odyssey” Uyarlamasının Vizyon Tarihi Belli Oldu

    Nazlı Esen Albayrak
    2 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Analiz

Kadınların Kapladığı Alan: Kuru Otlar Üstüne (2023)

Tuba Büdüş Tuba Büdüş
2 yıl önce
Analiz, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 8 min
0
0
Kadınların Kapladığı Alan: Kuru Otlar Üstüne (2023)
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Yerli sinemanın medarı iftiharı olan Nuri Bilge Ceylan, son filmi Kuru Otlar Üstüne (2023) ile yine Cannes Film Festivali’nde adından söz ettirdi. Son filmlerinin hepsinde olduğu gibi Kuru Otlar Üstüne’nin prömiyerini de Cannes Film Festivali’nde yapan Ceylan, bu kez büyük bir ihtimalle kendisinin de beklemediği bir ödülle öne çıktı bu kez. Ceylan, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye veya Jüri Özel ödüllerinin ardından son filmine gelen En İyi Kadın Oyuncu ödülüyle en başta yeni filmini sabırsızlıkla bekleyen meraklı çoğunluğu şaşırttı. Zira Ceylan, seyircilerini genelde taşraya sığınan veya taşradan çıkamayan, şehir hayatına uyum sağlayamayan, birbirine hem çok benzer hem de bir o kadar farklı çeşit çeşit erkek karakter ile muhatap etmişti.

Aslında görünürde son filmi Kuru Otlar Üstüne’de de mecburi hizmet dolayısıyla çalıştığı taşra kasabasına sıkışıp kalmış Samet (Deniz Celiloğlu) karakterinin ruh dünyasını takip etmek durumunda kalıyor seyirci. Samet, Ceylan’ın birçok filminden aşina olduğumuz oranda karanlık, bencil, narsist bir erkek. Ceylan filmografisinin erkek karakterlerinin adeta bir bileşkesi gibi. Ama Samet, en çok da Kış Uykusu’nun (2014) Aydın’ından izler taşımaktadır. Taşraya medeniyet getirme görevini icra ettiğine inanan ama kendi çıkmazlarında boğulup duran Aydın’ın bir başka versiyonudur Samet. Bu nedenle Ceylan’ın son filminde de su yüzünde her şey fazlasıyla bilindik, benzer ve rutin ilerler. Lakin Kuru Otlar Üstüne, tıpkı Cannes Film Festivali jürisinin fark ettiği üzere bir yandan da daha çok kadınların hikâyesidir. Samet; Celiloğlu’nun muhteşem ötesi oyunculuğu, Ceylan tarafından oldukça girintili çıkıntılı, itinayla yaratılmış hâliyle büyük bir başkarakter olarak dursa da günün sonunda filmin diğer önemli karakteri olan Sevim (Ege Bağcı) ile Nuray’ın (Merve Dizdar) sadece bir eşlikçisidir. Onları değiştirip dönüştürmek bir yana Samet, Sevim ile Nuray’ın ışığında kendi karanlığını daha da net gören ve o karanlığın içinde debelendikçe kendinden nefret eden bir karakterdir. Neyse ki filmin sonunda dile getirdiği isteği gibi Sevim’in gözünden kendini görmemektedir. Zira bu onu çok daha büyük bir yıkıma sürükleyebilirdi.

Samet: Umut etmekten yorgun düşmüş biri…

Samet, kendini o yolunu kaybettiği dünyada görünür hâle getirmeye çalışmak için kız öğrencisinin ilgisinden veya hayattan çok büyük bir darbe yediği hâlde hayata tutunmaya çalışan meslektaşı Nuray’ın seçiminden medet umandır. Samet, bu kadınların üzerinden kendini var etmeye çalışır. Lakin Samet’in bu küçük ve beceriksiz hesaplarına rağmen Sevim ile Nuray güçlünün; erkeğin, iktidarın, nefretin, muhafazakârlığın yanında konumlanan dünyada kapladıkları alanı ölçmeye çalışan iki kadındır. Kimi zaman patriarkal düzenin faşist ve muhafazakâr yapısına kimi zaman medeniyet maskeli gerici kafa yapısına kimi zaman da eril kokuşmuşluğu sebebiyle meslek etiğini bile ayaklar altına alan güruha* karşı tek başlarına direnç gösteren kadınlardır. Sevim ile Nuray, sadece Samet’e karşı değil Samet ve onun çevresindeki diğer erkeklere karşı da mücadele vermek zorundadır. En çok da Samet’in eşlikçisi Kenan’a karşı…  Bu zorlu, hayatta kalma ve hayatı anlamlandırma arayışındaki iki kadın, eril güruhun zapturapt altına aldığı ve her bir köşesine kendi “değer yargılarını” iliştirdiği dünyada kapladıkları alanı ölçerken bir yandan da güçleri ve hırslarıyla onlara sunulan alanı alabildiğine genişletenlerdir.

Ceylan sinemasında görmeye alışık olmadığımız kadar ön planda, oldukça karakteristik özellikleriyle perdede varlık gösteren iki kadın… Biri henüz resmi olarak çocuk kabul edilen ama en başta yaşadığı coğrafyanın sunduğu imkânların ötesini görmeye çalışan gencecik bir kadın olan Sevim, diğeri henüz hayatının baharında olan ama ülkenin çalkantılı politik durumundan dolayı telafisi mümkün olmayan yaralar almış, bundan böyle her şeyi köşesine çekilip izlemeye mahkûm edilmiş Nuray… Filmin ilk yarısı Sevim ile diğer yarısı da Nuray ile ilişkilidir. Samet her iki kadına da eşlik eden, onları etkiliyormuş gibi duran ama onların dünyasından sadece geçip giden bir ayrıntıdan ötesi değildir. Nuray ile Sevim için Samet veya Kenan, sadece bir durak gibidir. Nuray, filmin sonlarına doğru onu asla anlamayan iki erkeğe “Bu hâlimle dünyada kapladığım yeri anlamaya çalışıyorum.” der. Nuray, birbirinden temelde pek de farklı olmayan iki erkekle sadece bunu anlamak için zaman geçiriyordur. Erkek bakışı tarafından ele geçirilmiş dünyada protez bacağı ile birey olarak ne kadar tanındığını anlama çabası, filmdeki en önemli hakikattir. Nuray’ın bu sözleri bu yazının da ilham kaynağı, ana eksenidir.

Sevim: Hayatla daha sıkı, doğrudan bir bağ kurabilen, hırçın, yırtıcı, mutlu ve umutlu biri…

Filmin ilk yarısı Samet ve Kenan’ın (Musab Ekici) ve tüm erkeklerin dünyasında; Sevim’in neyi ne kadar yapabileceğinin, sözünün ne kadar değeri olduğunun, âşık olup bu aşkı yaşayıp yaşamayacağının ve daha nice bir kadın bireyin anlamlandırmaya çalıştığı şeyin eşelenmesi ile geçmektedir. Sevim, daha en başta onunla aynı coğrafyada, aynı şartlar altında ve aynı değer yargılarıyla büyütülüp yaşayan hem cinsi akranlarına göre belli anlamda kozasını yırtmış bir gençtir.

Fakat Sevim, bunun daha ne kadar ötesine gidebileceğini görmek isteyen, sınırları daha da zorlayan genç bir kadındır. Örneğin âşık olduğu kişiye aşk mektupları yazıp onunla okulun bahçesinde zaman geçirebilen, öğretmeniyle yetişkin bir birey gibi sohbet edebilen, söyledikleriyle çevresine yön vermeye meyleden Sevim, onun bu yolculuğuna engel koyanlardan hesap sormasını da bilecek kadar savaşçı bir kadındır. Başta kadın olmalarına rağmen erkek dünyasının sığ değer yargılarına hapsolmuş olan kadın öğretmenlerinin ve narsist sınıf öğretmeninin kendi özel hayatını kurcalayıp bunu bir eğlence aracına dönüştürmelerinden fazlasıyla rahatsız olur. Sevim, tabiri caizse kılıçları çeker. Yaşadığı coğrafyada genç bir kadın olarak oynayabileceği ne kozu varsa oynamaktan çekinmez. Sevim, daha ilk baştan erkeğin beyanına inanmaz. Samet’in defalarca mektubu yırtıp attım demesine inanmadığı gibi içinde tarifsiz bir öfke doğurur. Öyle ki daha önce diyalog kurabildiklerini gördüğümüz Samet ile Sevim, hikâyenin sonuna kadar monologda kalacaktır. Zira Sevim, bildiği doğrudan asla şaşmamaktadır. Sevim’in bu tavrı, ondan delilercesine özür bekleyen Samet’in elini boş bırakır.

Sevim, herkes tarafından “Samet”inki diye bilinme, Sevim olarak değil de bir öğretmenin malıymışçasına tanımlanma durumunu alaşağı eder. Samimi olduğu bir öğretmeninin olmak bir yana o öğretmenin sırf kendini tatmin etmek için duymak istediği “Özür dilerim!” sözünü bile zikretmekten imtina eder. Sevim, ne seyircinin ne de Samet’in umduğu gibi sadık bir öğrenci ne sonradan pişman olarak af dileyen bir tövbekârdır. Sevim, son ana kadar her şeye ve herkese rağmen bildiğinden şaşmayan, ketum, inatçı, hırslı bir genç kadındır. Gözyaşlarını bile hırsları uğruna akıtan, öfkesini gözlerinde büyüten Sevim, her zamanki alaycı gülümsemesiyle terk eder sahneyi. Peki, Nuray?

Nuray: Bu dünyada kapladığı alanı anlamaya çalışan biri…

Nuray ise Sevim’in ketumluğunun yanında oldukça konuşkandır. Samet’in karşısına geçip çatır çatır konuşan, her defasında Samet’in argümanlarını çürüten bir kadındır. Sevim ile aynı toprakların insanı olan Nuray, hayat tarafından yeterince zorlanmıştır ve bu nedenle de Sevim’in hayat enerjisine, yaşama isteğine, kıpır kıpır hislerine sahip değildir. Aksine Nuray, çok net bir şekilde ne kadar yorgun olduğunu Samet ile oldukça uzun süren akşam yemeği sahnesinde bizzat dillendirmiştir. Yorgunluk, beraberinde bedensel ve ruhsal hasarı da getirmiştir. Fakat tüm bu zaiyata rağmen Nuray, büyük bir mücadele aşkını yüreğinde taşımaktadır. Evet, belki bacağından dolayı profesyonel olarak mücadele saflarında varlık gösterememektedir ama hâlâ inandığı gerçekleri savunmaktan yılmamış, iflah olmaz bir savaşçıdır. Nuray, bu yeni hâliyle neyi ne kadar yapabildiğini, kimi ne kadar etkileyip kimin ne kadar hayatına dahil olabileceğini ne kadar kabul görüp destekleneceğini öğrenmek için zorlu yollardan geçmekten çekinmemektedir. Nuray, sonunda en çok kendi üzülecek olsa da taşları yerinden oynatmaktan, başta Samet ve Kenan olmak üzere aynı zihniyetteki herkese hiç beklemedikleri bir hamle yaparak eril bakış açısının karşısına geçerek hesap sormaktan çekinmez:

Nuray: Ben bir suç mu işledim senin gözünde?

Kenan: Yoo

Nuray: Samet ile yaşanan o şey, beni seni gözünde suçlu biri mi yaptı? Senin arkadaşlığına ihanet mi etmiş oldum? Ya da ne bileyim bir kızda hayal ettiğin ahlak seviyesinin altında mı kaldım?

Nuray’ın bu soruları sadece Kenan’a veya Samet’e değildir. Kenan aracılığıyla o ve onun gibi düşünen herkesedir. Kadın ya da erkek olması fark etmeksizin… Nuray, filmi izleyen herkesi bu ağır ama bir o kadar gerçek ve vurucu sorularla baş başa bırakır. Sevim ya da Nuray gibi olan biz kadınlar patriarkal düzenin ahlak seviyesinin altında kalıp aforoz mu edildik?

Ceylanlar ve Akın Aksu, metinsel anlamda her bir cümlesi ayrı önemli, ilmek ilmek işlenmiş bir filme imza atıyorlar. Fakat filmin bir o kadar önemli olmasının sebebi de Ceylan’ın biçim anlamındaki denemeleridir. Ceylan, imzası niteliğindeki biçimsel alışkanlıklarından ziyade bu filminde iki yenilikçi hamlesi ile ön plana çıkar. Ceylan’ın tüm filmografisi boyunca sinemada gösterdiği biçimsel alışkanlıkları adeta yavrulamış ve boynuz kulağı geçmiştir. Ceylan, filmin ana aksını Samet üzerinden kursa dahi filmdeki Sevim ile Nuray’ın evrende kapladıkları alanı anlamaları için verdikleri çaba, her şeyin önüne geçmektedir. Samet’in filmde deklanşöre bastığı anlar Ceylan’ın filmin setinde çektiği şahane fotoğraflara bağlansa da veya Samet’in Brechtyen bir etkiyle film evreninden çıkarak seyirciyi kendini kaptırdığı hikâyeden kopartmasıyla seyirciye yön veren karakter olarak bir adım öne çıksa da Kuru Otlar Üstüne, daha çok gizli kahramanlarıyla; kadınlarıyla kendini var eden bir yapımdır. Üstelik bu yapım, Sevim ve Nuray dahil birçok kadının hayatta kapladıkları alanın hiç de azımsanmayacak olduğunun da bir ispatıdır.

 

*Burada bahsedilen Samet’in kız öğrencisine olan tavrı değildir. Samet’in tıpkı filmin bilgisinde verildiği gibi öğrencisine herhangi bir taciz vb. yapmadığı kabul edilmektedir. Burada bahsedilen meslek etiğini yitirmiş öğretmen, öğrencilerin bilgisini vermemesi gerektiği halde veren Tolga’dır (Erdem Şenocak).

 

Tuba Büdüş

1985 yılında dünyaya geldi. Henüz ilkokul yıllarında yazmaya ve sinemaya olan ilgisini keşfetti. Bir süre sonra yazmak da sinema da onun için bir tutku haline geldi. 2005 yılında öğretmenlik yapmaya başladığında hayatında bir şeylerin eksik olduğunu fark etti. Ve nihayetinde 2015 yılında sinema hakkında yazmaya başladı. 2025 yılında SİYAD'a (Sinema Yazarları Derneği) kabul edildi. Her geçen gün sinema dünyasında yeni şeyler keşfederek hayata tutunuyor. İzliyor, yazıyor, okuyor ve dünyayı geziyor. Şu sıralar Marmara Üniversitesi’nde sinema alanında yüksek lisansa devam ediyor. Ve bir vegan olarak hayvan haklarını savunuyor.

Etiketler: About Dry GrassesAydın AksuDeniz Celiloğluebru ceylanMerve Dizdarnuri bilge ceylan
Tuba Büdüş

Tuba Büdüş

1985 yılında dünyaya geldi. Henüz ilkokul yıllarında yazmaya ve sinemaya olan ilgisini keşfetti. Bir süre sonra yazmak da sinema da onun için bir tutku haline geldi. 2005 yılında öğretmenlik yapmaya başladığında hayatında bir şeylerin eksik olduğunu fark etti. Ve nihayetinde 2015 yılında sinema hakkında yazmaya başladı. 2025 yılında SİYAD'a (Sinema Yazarları Derneği) kabul edildi. Her geçen gün sinema dünyasında yeni şeyler keşfederek hayata tutunuyor. İzliyor, yazıyor, okuyor ve dünyayı geziyor. Şu sıralar Marmara Üniversitesi’nde sinema alanında yüksek lisansa devam ediyor. Ve bir vegan olarak hayvan haklarını savunuyor.

YazarınDiğer Yazıları

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    19 Haziran 2025
    Altın Lale’nin Peşinde: 44. İstanbul Film Festivali Yarışma Seçkisi

    O Da Bir Şey Mi (2024)

    6 Mayıs 2025
    44. İstanbul Film Festivali Günlükleri-9

    Gitmek ya da Kalamamak: Gündüz Apollon, Gece Athena (2024)

    6 Mayıs 2025
Sonraki Yazı
”Ayak İşleri” Film Oluyor!

''Ayak İşleri'' Film Oluyor!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

İpek Ömercikli
1 Haziran 2025

All Quiet On The Western Front (2022)

Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer (2025) Üzerine

Nesrin Karadağ
17 Mayıs 2025

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Zamansız, Yersiz, Ama Bize Dair: David Lynch’in Ardından

Fil'm Hafızası
2 Nisan 2025

81. Venedik Film Festivali’nden İzlenimler

Hegemonyayı Öldürmek: Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri (2024)

Tülay Işık Kalafat
8 Mart 2025

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Foucault’un Biyo-İktidar* Perspektifinden Atwood’un Feminist Üstopyası: The Handmaid’s Tale (2017-…) -1

Tuba Büdüş
21 Temmuz 2024

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In