“Bugün dengem yok oldu. Kalbim yere savruldu, gönlüm tersine döndü, içimdeki sevgi söndü. Her gün elimde süpürge, bitmez tozun peşinde. Şu sonsuz boşluğa baktım, sarılacak gönül aradım.” Banu Akseki’nin yönetmenliği ve Serra Yılmaz’ın canlandırması ile yabancı bir ülkede yapayalnız bir göçmen kadının sessiz ve çarpıcı kısa hikayesi: Bir Temizlikçi Kadının Düşleri.
Filmin Künyesi
Yönetmen: Banu Akseki
Oyuncular: Serra Yılmaz, Hilde Wils
Filmin uzun olmasi karakterle bizi butunlestirme adina sabredilebilirdi ama temizlikci kadin tarafina gecemedim ben. Temizlik sahneleri uzun yapilmis, kadinin icinde bulundugu durumu seyirciye hissettirebilmek icin ancak gercekci olmamis. Yoga sirasindaki disaridan cam silme sahnesi vs. Kucuk ayrintilar gibi gelebilir ama inandiriciligi adina biraz eksik kalmis gibi. Metafor olarak kullanilan malzeme farkli ve iyi bana gore. kamera acilari ve sahneleri cok begendim…
Etkileyici bir film, fakat temizlikçi kadının ruh halini daha derinden işlemeliydiler. Mesela metro sahneleri daha eziyetli olabilirdi. Metroyu sadece kaçırmakla kalmayıp rahatsız edici olaylarla karşılaşmalıydı (kavga, kötü söz vs), yine çalıştığı ortamda da bu şekilde stresli bir şekilde çalıştığı ortaya konmalıydı (bel ağrısı artmalı, bel tutulması yaşamalıydı). Çöp toplarken orada çalışan adam, çöpü daha sonra toplamasını isteyebilir, kendisini rahatsız etmemesi gerektiği..vs. şeklinde uyarabilirdi. Kızıyla ilişkisinin kötü olduğu biraz daha derinlemesine işlenebilirdi. Ama genel olarak beğendim, Serra hanımın oyunculuğu göz doldurmuş.