18. !f Bağımsız Filmler Festivali’nin başlamasına az bir zaman kala merakla beklenen program açıklandı. Bu sene !f Efsane seçkisiyle izleyici karşısına çıkacak olan festival ulusal sinemanın önemli filmlerini yeniden beyazperdeye taşıyacak.
Dönemlerinin efsanevi filmlerini bir araya getiren !f Efsaneler, ulusal sinemanın belleğine ışık tutuyor. Bu yıl festivalde Derviş Zaim’den Tabutta Rövaşata, Zeki Demirkubuz’dan C Blok, Yavuz Turgul’dan Eşkıya, Mustafa Altıoklar’dan Ağır Roman ve Tomris Giritlioğlu’ndan Salkım Hanım’ın Taneleri seçkide yer alan filmler.
Sinemanın kolektif ruhunu yeniden yaşayacağımız ve bir döneme damgasını vurmuş filmleri beyazperdede izleme şansı bulacağımız 18. !f Bağımsız Filmler Festivali, 13-22 Eylül‘de İstanbul’da, 19-22 Eylül’de Ankara’da 19-22 Eylül’de İzmir‘de yolculuğuna devam edecek.
Seçkideki Filmleri Aşağıdan Görebilirsiniz
Ağır Roman (1997)
Mustafa Altıoklar
Kolera Sokağı’nda ilginç olaylar yaşanmaktadır. Arap Sado, sokaktaki egemenliğini ailenin küçük oğlu Salih’e bırakır. Ancak Salih bu görev için henüz hazır değildir. Metropolün arka sokaklarından birinde yaşanan bu karmaşada Salih, Tina’ya aşık olur.
Antalya Altın Portakal Film Festivali 1998, Sadri Alışık Ödülleri 1998
C Blok (1994)
Zeki Demirkubuz
Mutsuz evliliği dağılmakta olan Tülay, modern bir sitede yaşamaktadır. Site çalışanı Halit, gizlice Tülay’ı gözetlemekte, her hareketini izlemektedir. Tülay bir akşam eve döndüğünde Halit’le hizmetçisi Aslı’nın kendi yatağında sevişmesine tanık olur. Bu an, Tülay için bilinçsiz bir arayışın başlangıcı olacak, günlük yaşam algıları ve korkularıyla karışmaya başlayacaktır.
Siyad Türk Sineması Ödülleri 1995, İstanbul Film Festivali 1994, İskenderiye Film Festivali 1995, Ankara Film Festivali 1994
Eşkiya (1996)
Yavuz Turgul
Film, bir eşkıyanın aşk hikâyesini anlatmaktadır. Baran, otuz beş yıl önce Cudi Dağı’nda yakalanan eşkıyalardan biridir. Hapisten çıktığında onu asıl ihbar edenin en yakın arkadaşı Berfo olduğunu öğrenir. Berfo, Baran’ın hem altınlarını hem de sevdiği kız olan Keje’yi alarak İstanbul’a gitmiştir. Eşkıya elinde hiçbir adres olmadan İstanbul’a doğru yola çıkar.
Mar del Plata Film Festivali 1997, 19. Sinema Yazarları Derneği Türk Sineması Ödülleri 1997, Festróia Film Festivali 1998, Febio Film Festivali 2004
Salkım Hanım’ın Taneleri (1999)
Tomris Giritlioğlu
Nimet ve Durmuş Niğde’den İstanbul’a göç ederler ve Durmuş’un memleketten arkadaşı Bekir’in yanına sığınırlar. Bekir, Halit Bey’in hanının odabaşılığını yapmaktadır. Bekir, Durmuş’a handa iş bulur.Ancak hamallık yaparak hayatını kazanmak Durmuş’un hırslı karakterine uygun değildir. O, Halit Bey’in sahip olduğu herşeye göz dikmiştir. Konağa, handaki dükkanlara ve metresi Nefise’ye…O günlerde çıkarılan Varlık Vergisi nedeniyle Halit Bey, bakımevinde tedavi gören sevgili karısı Nora’ya öngörülen vergiyi ödeyebilmek için mallarını elinden çıkarmaya başlar. Kayınbiraderi Levon ise Aşkale’ye sürgüne gönderilir. Varlık Vergisi herkesin kaderini etkilemeye başlamıştır.
Siyad Türk Sineması Ödülleri 1999, Ankara Film Festivali 2000, İstanbul Film Festivali 2000, Orhan Arıburnu Ödülleri 2000
Tabutta Rövaşata (1996)
Derviş Zaim
Adı dokuza çıkıp sekize inmeyen bir otomobil hırsızı. Çalamayacağı otomobil, açamayacağı kilit neredeyse yok. Ama sözünü ettiğimiz hırsızın farklılığı sadece bu özelliğinden kaynaklanmıyor. O, geceleyin çaldığı otomobilleri şafak sökerken getirip çaldığı yere bırakıyor. Üstelik onları bir güzel de yıkıyor, temizliyor. Ancak yaptığı yalnızca dolaşmak ve otomobillerin zevkini çıkarmak. Değerlendirmek için acele etmemek lazım; Otomobil hırsızlığı onun için aynı zamanda kışın soğuğundan korunmanın da bir yolu. Çünkü bu hırsızın ne yatacak bir yeri, ne de doğru dürüst bir işi var. Dolayısıyla kışı atlatabilmesi için en kestirme çözüm bir an önce hapse girmesi. İşte bu noktada onu hapse girmekten alıkoyan şey çıkıyor karşımıza. Yarattığı kötü ün nedeniyle hiçbir hakim kahramanımızın yüzünü görmek istememekte, hiçbir hapishane kahramanımızı içeri kabul etmemektedir. Çünkü o bir önceki hapishane macerasında yattığı hapishaneyi bile soymaktan geri kalmamıştır. İşte bu aç ve açıkta yaşayan çağdaş Şarlo, günün birinde eroin bağımlısı bir kıza aşık olursa başına daha neler gelir?
Antalya Film Festivali 1996, İstanbul Film Festivali 1997, Ankara Film Festivali 1997, Orhan Arıburnu Ödülleri 1997, Montpellier Film Festivali 1997, Torino Film Festivali 1997, Selanik Film Festivali 1997, Amiens Film Festivali 1997, San Francisco Film Festivali 1997, D’Annonay Film Festivali 1998, Ouvres Film Festivali 1998