Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    1 gün önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 gün önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    4 gün önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    1 hafta önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    1 hafta önce
    An Angel at My Table (1990)
    Biyografi / Tarih

    An Angel at My Table (1990)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)
    Sinema Yazıları

    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    Nesrin Karadağ
    1 gün önce
    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden
    Sinema Yazıları

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 gün önce
    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)
    Eleştiri - İzlenim

    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)

    Merve Çolak
    4 gün önce
  • HABERLER
    Birlikte (Together) Filminden Fragman Geldi
    Haberler

    Birlikte (Together) Filminden Fragman Geldi

    İrem Naz Güvel
    28 dakika önce
    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında
    Haberler

    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    2 gün önce
    82. Venedik Film Festivali’ne Erken Bakış
    Haberler

    82. Venedik Film Festivali’ne Erken Bakış

    Ahmet Ege Çakırel
    3 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    Aniara (2018)
    Film Önerileri

    Aniara (2018)

    Nesrin Karadağ
    1 gün önce
    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)
    Film Önerileri

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 gün önce
    Click (2006)
    Film Önerileri

    Click (2006)

    Merve Çolak
    4 gün önce
    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)
    Film Önerileri

    Bölük Pörçük: Bir Tuncel Kurtiz Biyografisi (2025)

    Tuba Büdüş
    1 hafta önce
    Eddington (2025)
    Western

    Eddington (2025)

    Serkan Kalender
    1 hafta önce
    An Angel at My Table (1990)
    Biyografi / Tarih

    An Angel at My Table (1990)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)
    Sinema Yazıları

    Çürüyen Düzenin Aynası: New Order (2020)

    Nesrin Karadağ
    1 gün önce
    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden
    Sinema Yazıları

    Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

    Büşra Soylu Küçükkaya
    1 gün önce
    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)
    Eleştiri - İzlenim

    İçsel Bir Yolculuğa Dönüşen Kaçış Hikâyesi: Grand Tour (2024)

    Merve Çolak
    4 gün önce
  • HABERLER
    Birlikte (Together) Filminden Fragman Geldi
    Haberler

    Birlikte (Together) Filminden Fragman Geldi

    İrem Naz Güvel
    28 dakika önce
    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında
    Haberler

    Weapons Filminin Yeni Fragmanı Yayında

    Evin Arslan
    2 gün önce
    82. Venedik Film Festivali’ne Erken Bakış
    Haberler

    82. Venedik Film Festivali’ne Erken Bakış

    Ahmet Ege Çakırel
    3 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    2 ay önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    10 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    10 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları

Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden

Büşra Soylu Küçükkaya Büşra Soylu Küçükkaya
1 gün önce
Sinema Yazıları, Analiz
Okuma Süresi: 10 min
0
0
Polizei (1988): İki Coğrafya, Bir Beden
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Polizei (1988) şimdi Mubi’de gösterimde.

Polizei (1988), Şerif Gören’in kamerası ve Kemal Sunal’ın yüzündeki tanıdık tebessüm aracılığıyla göçmenliğin katmanlı gerçekliğini kahkahalar eşliğinde perdeye taşır. Ama bu kahkahaların arkasında aidiyet, kimlik ve uyum gibi yakıcı sorular bulunmaktadır.

Film, Almanya’da yaşamını sürdüren, toplumsal düzen içerisinde kendine bir şekilde yer edinmiş ve ev sahibi toplumun normlarına belirli ölçüde uyum sağlamış göçmen kuşakların deneyimlerini odağına alır. Hicivle toplumsal eleştiriyi başarılı biçimde kaynaştırarak göçmenliğin çok katmanlı bir tasvirini yapar.

Göç süreçlerinin kimlik oluşumundaki rolü yadsınamaz bir gerçektir; göçmen bireyin benlik algısı, hem geldiği toplumun değerlerine hem de yaşadığı yeni toplumun normlarına eş zamanlı maruz kalarak sürekli yeniden müzakere edilir. Stuart Hall’a göre diasporik kimlikler, “geldikleri yerin yönelimi ile yaşadıkları yerin gerçeklikleri arasındaki gerilim içinde” ortaya çıkar ve sabit değildir, sürekli değişim ve yeniden üretim halindedir. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Türkiye’den Almanya’ya yönelen işçi göçü, göçmen kimliğinin çok katmanlı aidiyet dinamiklerine imkân tanıyan zengin bir inceleme alanı sunar. Almanya’daki Türk göçmenlerin kimliği, hem anavatanlarına duydukları bağlılık ve ortak kültürel değerlerden hem de Alman toplumuyla kurdukları günlük ilişkilerde yaşadıkları çatışmalardan etkilenerek biçimlenir. Polizei, kültürel süreklilik ile toplumsal entegrasyon arasındaki çatışmayı görünür kılarak göçmen deneyiminin hem yapısal hem de sembolik boyutlarını sorgulayan kritik bir araç işlevi görür.

Filminin merkezinde, göçmen bir bireyin kimlik arayışı ve buna eşlik eden yabancılaşma duygusu bulunmaktadır. Başkahraman Ali Ekber, çocuk yaşta ailesiyle Berlin’e gelmiş ve Türklerin yoğun yaşadığı Kreuzberg semtinde bir hayat kurmuştur.

Göçmen Olmak

Göçmenlik deneyimi, filmde hem ekonomik hem kültürel boyutlarıyla ortaya konur. Ekonomik açıdan Ali Ekber, tipik bir birinci veya “1.5. kuşak” göçmen profilidir: Vasıfsız bir işte ağır şartlarda çalışan, geçimini sağlayabilmek için toplumsal hiyerarşide alt basamaklarda yer alan biridir. Onun gibi birçok Türk göçmen, Almanya’da fabrika işçisi, temizlik işçisi gibi roller üstlenmiştir. Alman toplumundaki Türkler uzun süre “Gastarbeiter” (misafir işçi) olarak anılmış, tam aidiyetleri sürekli sorgulanmıştır. Bu bağlamda, filmin alt metninde Alman karakterlerin Türklere bakışında veya kurallara uyum noktasında çıkan çatışmalardaki ötekileştirici tutumun izlerine rastlanmaktadır. Filmde Ali Ekber’in Almanlarla doğrudan etkileşiminin az olması da buna işaret eder: Alman karakterler genellikle ya otorite ya da yüzeysel ilişkiler düzeyinde kalır. Yani, Ali Ekber’in günlük hayatı büyük oranda Türk çevresiyle sınırlıdır. Bu da diaspora yaşamının gettoyu andıran yapısını vurgular: Göçmenler, yerleştikleri ülkede kendi hemşeri mahallelerini, sosyal çevrelerini oluşturur ve çoğunluk toplumuyla ilişkileri sınırlı olabilir. Nitekim Ali Ekber, Kreuzberg’de Türklerin işlettiği bakkalda alışveriş yapmakta, Türklerin gittiği kafede vakit geçirmekte, Türk tiyatrosunda çalışmaktadır. Bu mikro-topluluk içinde Türkçe iletişimi muhafaza etmekte, mutfak ve müzik gibi kültürel aidiyetlerini kısmen de olsa korumaktadırlar.

Kültürel Çatışma

Ancak Polizei, göçmenlerin bu korunaklı kültürel adacıklarında bile çatışmanın eksik olmadığını gösterir. Kültürel çatışma, hem Türk toplumunun kendi içinde kuşaklar ve değerler düzeyinde, hem de Türklerle Alman toplumunun temsilcileri arasında gözlemlenir. Birinci tür çatışmanın en belirgin örneği, Ali Ekber ile babası arasındaki gerilimdir. Ali Ekber’in babası (birinci kuşak), Almanya’ya gelmiş ama Alman toplumuna entegre olmaktan ziyade kendi geleneklerine tutunarak yaşamış bir figürdür. Bir sahnede baba, sokak ortasında oğlunu azarlayıp ona tokat atar; sebebi de Ali Ekber’in uzun zamandır eve, annesini ziyarete gelmemesi ve dini vecibelerini aksatmasıdır. Bu olay, kültürel değerlerin yeni nesle aktarımı konusunda birinci kuşağın ne denli kaygılı ve disiplinci olduğunu gösterir. Baba karakteri, “Avrupa’ya geldik ama örf ve adetimizi unutmadık” düşüncesini temsil edercesine, oğlundan kendi otoritesine ve kültürel normlarına boyun eğmesini bekler. Ali Ekber ise babasına itaat eder gibi görünse de (tokadı yediğinde “Tamam baba, emrin olur” diyerek alttan alır), aslında hayat tarzıyla farklı bir yola sapmıştır: Ailesinden ayrı tek başına yaşamakta, muhtemelen Almanlaşmış bir şehirli hayatı benimsemektedir. Bu kuşak çatışması, diaspora toplumlarında sık rastlanan bir temadır; ebeveynler “geleneksel aile yapısını” korumaya uğraşırken, çocuklar büyüdükleri Alman çevresinin de etkisiyle daha bireyci veya modern değerlere yönelebilmektedir.

İkinci tür kültürel çatışma ise, Türk toplumu ile Alman toplumu arasındaki değer ve norm farklılıklarından doğar. Filmde bu çatışma en net biçimde bir düğün sahnesinde yansıtılır: Türklerin düzenlediği mahalle düğününde, yüksek sesli müzik ve kalabalık eğlence nedeniyle bir Alman komşu rahatsız olup şikâyette bulunur. Bu sahneler, tipik bir kültürel sürtüşme örneğidir. Türk düğünleri coşku ve yüksek sesle karakterize edilirken Almanya’da gürültü yönetmeliği son derece katıdır. Bu sahnede Ali Ekber, Alman polis üniformasıyla “resmi görevli” gibi düğünü basar ve müziği durdurur; Alman komşunun şikayetini yerine getirir gibi görünüp düğün sahiplerine nasihat eder. Ancak hemen ardından, kendi arkadaşlarından düğüne devam etmeleri için rüşvet alarak sorunu çözer. Bu son derece ironik bir andır ve birkaç katmanlı kültürel çatışmayı mizahi biçimde ele alır. Polizei, izleyiciye kültürel farklılıkların günlük hayatın basit görünen olaylarında bile nasıl çatışma doğurabildiğini anlatır.

Korku Paradigması

Ali Ekber, Alman polislerini taklit ederken aslında kendi toplumunun onlara atfettiği korku ve saygıyı test etmiş olur. Örneğin, Ali Ekber polis üniformasıyla girdiği bir Türk lokantasında kimse tarafından tanınmaz; herkes onun gerçek bir Alman polisi olduğunu varsayarak büyük bir hürmetle davranır. Restorana gittiğinde her talebi derhal yerine getirilir ve hesabı ödemesi beklenmez. Bu durum, Türk göçmen toplumunun Alman otoritesi karşısında hissettiği çekincenin göstergesidir. Belki de yıllarca Almanya’da otoriteler tarafından dışlanmış veya ikinci sınıf muamele görmüş olmanın getirdiği bir psikolojiyle, bir polis üniforması gördüklerinde refleksif bir saygı ve korku duyarlar. Bu sahnelerde mizah yoluyla vurgulanan çatışma, aynı zamanda postkolonyal bir parodi gibidir; ezilen konumundaki göçmen, sömürgecinin (bu durumda egemenin) elbisesini giyip onu işletir. Film, bu yolla göçmenlerin otoriteyle ilişkisine dair kritik bir yorum getirir: Alman disiplinine hayranlık duyan ya da ondan çekinen göçmenler, bir taraftan da onu tiye alarak kendi dertlerini hafifletirler.

Özbenlik

Ali’nin yalnız yaşadığı evinde en yakın sırdaşı “Garip” adlı kuşudur. Bu ayrıntı, karakterin içe dönüklüğünü ve yabancılaşmasını imler: Gurbette, derdini anlatacak kimsesi olmadığından kendi evcil hayvanıyla konuşması, bir yalnızlık sembolü olarak okunur. Nitekim, Ali Ekber ne tam anlamıyla Alman toplumunun bir parçası olabilir ne de geleneksel ailesinin beklentilerini karşılayabilir hâldedir. Ali Ekber’in yaşadığı ikilem, diaspora kimliklerinin müzmin gerilimini temsil eder. Hall’un bahsettiği üzere diasporik kimlikler “sürekli bir oluşum ve değişim hâlinde”dir ve asla tam manasıyla yekpare veya durulmuş değildir. Ali Ekber de film boyunca kendi öz benliği ile olmak istediği kişi arasında gidip gelir. Bu yabancılaşma, filmin dramatik ve mizahi çatısını kurar: Ali Ekber’in gerçek kişiliği (utangaç, kendi hâlinde bir işçi) ile sahte kişiliği (nüfuzlu bir Alman polisi) arasındaki zıtlık, hem güldürü unsuru yaratır hem de göçmenlik psikolojisinin trajikomik yanını sergiler. İzleyici, Ali Ekber’in bu kostümlü kimlikle elde ettiği geçici statünün er ya da geç son bulacağını ve karakterin asıl kimliğine dönmek zorunda kalacağını bilir.

Babett, bir kafede garson olarak çalışan genç bir Alman kadınıdır. Almanya toplumunda yüksek bir sosyoekonomik konumda bulunmasa da, etnik kimlik ve göçmenlik bağlamında değerlendirildiğinde, yapısal ayrıcalıklara daha yakın bir pozisyonda yer alır. Buna karşılık Ali Ekber, hem göçmen kökenli olması hem de temizlik görevlisi olarak istihdam edilmesi nedeniyle çok katmanlı bir dışlanma deneyimlemektedir. Bu durum, Ali Ekber’in toplumsal kabul görme ve ilişki kurma olanaklarına dair algısını da şekillendirir; güzel bir Alman kadının dikkatini çekmenin kendi konumundan mümkün olmadığına inanır. Bu hâliyle film, diaspora bağlamında evlilik/ilişki dinamiklerine dair ipuçları barındırır: Göçmen erkek, yerli bir kadına talip olurken kendi gerçek kimliğini yetersiz görür ve bir tür “passing” (kendini geçmiş gibi gösterme) stratejisi uygular. Bu strateji, azınlık gruplarının çoğunluk içinde kabul görmek için benimsediği bir taktiktir. Ali Ekber ise kendisini Alman bir polis olarak sunarak bu taktiği daha ileri bir düzeye taşır ve ortaya çıkan durumun absürtlüğü aracılığıyla ironik bir mizah üretilir. Diğer yandan, film bu durumun sürdürülemezliğine de değinir. Ali Ekber’in sahte statüsü, sürekli dikkatle idare etmesi gereken bir yük hâline gelir.

Tarihsel Benlik

Filmdeki toplumsal cinsiyet rolleri ve namus kavramı, özellikle Türk göçmen topluluğunun iç dinamiklerinde merkezi bir yer tutar. Ataerkil değerlerin gurbette dahi nasıl devam ettirildiği, hatta zaman zaman daha sert biçimde ortaya çıktığı çeşitli sahnelerle anlatılır. Bu çerçevede en çarpıcı örneklerden biri, Ali Ekber’in Fatma’ya yönelik tutumudur. Fatma, Almanya’da büyümüş genç bir Türk kadını olarak daha özgür bir yaşam tarzına meyillidir; Alman bir erkek arkadaşı vardır ve muhtemelen ailesinin veya çevrenin kısıtlamalarına eski kuşaklar kadar boyun eğmek istememektedir. Bir sahnede Ali Ekber, akşam vakti Fatma’yı Alman sevgilisiyle birlikte parkta görür. Polis üniformanın verdiği resmî otorite duygusuyla olaya müdahale etmekten çekinmez. Bu sahne, Almanya’da bile Türk toplumundaki “namus” anlayışının mahalle ve akraba erkânı tarafından denetlenme pratiğinin nasıl devam ettiğini çarpıcı biçimde gözler önüne serer. Ali Ekber, belki de kendi bastırılmış erkeklik kompleksini de dışa vurarak, “namus bekçisi” rolüne bürünür. Üstelik bunu yaparken bir Alman kurumunun üniformasını kullanması, durumu daha da ironik hâle getirir. Dahası, Ali Ekber’in normalde içe dönük, mazbut bir karakter olduğu göz önüne alınırsa üniformanın ve toplumun namus baskısının onu nasıl dönüştürdüğü daha da sarsıcıdır. Burada Polizei, patriyarkanın göçmen toplumu içindeki sürekliliğini eleştirir: Mekân değişmiş, ülke değişmiş ama zihinlerdeki “ahlak polisi” anlayışı değişmemiştir.

Filmde toplumsal cinsiyet meselesinin bir diğer boyutu, Türk erkek karakterlerin Alman kadınlarına bakışında görülür. Ali Ekber, Fatma gibi Türk kadınlarına karşı son derece katı ve cezalandırıcı bir tutum içindeyken Alman kadın Babett’e karşı ise romantik ve saygılıdır. Türk kadınlarını koruması gereken namus emaneti gibi görürken Alman kadınını fethedilecek bir sevgili olarak görür. Bu ikili standart, diaspora toplumlarında erkeklerin farklı kültürden kadınlara yaklaşımındaki ayrımı da gösterir: Kendi kadınını “namus” kalkanıyla kısıtlayan erkek, yabancı kadını özgürce arzular ve onunla ilişkiye girmekte bir beis görmez. Nitekim filmde Ali Ekber’in evli arkadaşı Filinta Cemal’in de benzer bir ikiyüzlülüğü vardır – bir Türk kadınıyla evlidir ama Alman kadınlarıyla flört etmeyi, eşini aldatmayı meşru sayar.

Tüm bu tematik zenginlik, Polizei filminin neden Türk göç sineması içinde özel bir yere sahip olduğunu açıklar niteliktedir. Film, izleyicide bıraktığı tebessümle beraber düşünmeye değer sosyolojik ve psikolojik sorular bırakır. Film, dönemin sosyolojik gerçekliğine dair önemli bir tanıklık işlevi görürken; “yabancı olarak var olma” deneyimini evrensel bir tema olarak işleyişiyle de zamansız bir anlatı sunar.

—

Selen Koçak (2016). “Göç Filmlerinin Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Görsel Analizi.” (Almanya Acı Vatan & Polizei üzerine)dergipark.org.trdergipark.org.tr.

Sakine Eylem Dana Usta (2025). “Göç Temalı Filmlerde Banal Milliyetçiliğin İzleri: Kemal Sunal’ın Göç Temalı Filmleri.” dergipark.org.trdergipark.org.tr.

Stuart Hall (1990). “Cultural Identity and Diaspora.” (Aktaran: Selin Aydın, 2021)dialogueperspectives.org.

International Social Sciences Studies Journal (2022, Cilt 8 Sayı 102). “Türkiye’den Yurt Dışına Göçün Türk Sinemasına Yansıması.” (Kimlik ve diaspora kavramlarına değinen kısım)sssjournal.comsssjournal.com.

Büşra Soylu Küçükkaya

1993'te İstanbul’da doğdu. Yaşanabilir kentler için çalışan bir şehir plancısı. Dünyadaki eşitsizliklerle derdi olan film ve yönetmenlerin takipçisi.

Etiketler: almanyagöçmenlikkemal sunalpolisPolizeişerif gören
Büşra Soylu Küçükkaya

Büşra Soylu Küçükkaya

1993'te İstanbul’da doğdu. Yaşanabilir kentler için çalışan bir şehir plancısı. Dünyadaki eşitsizliklerle derdi olan film ve yönetmenlerin takipçisi.

YazarınDiğer Yazıları

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014)

    26 Haziran 2025
    Mirai (2018)

    Mirai (2018)

    23 Mayıs 2025
    Ölü Mevsim (2024): Sığınacak Yer Kalmadığında

    Ölü Mevsim (2024): Sığınacak Yer Kalmadığında

    23 Mayıs 2025
Sonraki Yazı
Aniara (2018)

Aniara (2018)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Tuba Büdüş
5 Ekim 2021

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Selin Tanyeri
29 Eylül 2021

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Büşra Soylu Küçükkaya
17 Temmuz 2021

Mafya Filmleri

Mafya Filmleri

Fil'm Hafızası
28 Haziran 2021

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Burakhan Yanık
25 Haziran 2021

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In