Fil'm Hafızası
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    7 gün önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Spartacus (1960)
    Biyografi / Tarih

    Spartacus (1960)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
    Joyland (2022)
    LGBTİ

    Joyland (2022)

    Ayşe Yapışık
    2 hafta önce
    Mirai (2018)
    Animasyon

    Mirai (2018)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)
    Sinema Yazıları

    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

    İpek Ömercikli
    6 gün önce
    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)
    Analiz

    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!
    Haberler

    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!

    Elif Arı
    1 gün önce
    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta
    Haberler

    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta

    Ekin Taneri
    1 gün önce
    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor
    Haberler

    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor

    Ekin Taneri
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 hafta önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • BİZ KİMİZ?
    • EKİBİMİZ
    • GÖNÜLLÜLÜK İLANLARI
  • FİLM ÖNERİLERİ
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
    A Real Pain (2024)
    Film Önerileri

    A Real Pain (2024)

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)
    Film Önerileri

    Nosferatu: Phantom der Nacht (1979)

    İpek Ömercikli
    7 gün önce
    Front Of The Class (2008)
    Film Önerileri

    Front Of The Class (2008)

    Merve Çolak
    1 hafta önce
    Spartacus (1960)
    Biyografi / Tarih

    Spartacus (1960)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
    Joyland (2022)
    LGBTİ

    Joyland (2022)

    Ayşe Yapışık
    2 hafta önce
    Mirai (2018)
    Animasyon

    Mirai (2018)

    Büşra Soylu Küçükkaya
    2 hafta önce
  • SİNEMA YAZILARI
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri
    Liste

    Cannes Film Festivali: Son 10 Yılın Jüri Ödüllü Filmleri

    Selin Tanyeri
    5 gün önce
    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)
    Sinema Yazıları

    Ölümü İmgelemek: The Shrouds (2024)

    İpek Ömercikli
    6 gün önce
    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)
    Analiz

    Benlik İnşası ve Kişi Olmak: Hive (2021)

    Tülay Işık Kalafat
    1 hafta önce
  • HABERLER
    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!
    Haberler

    Kaş Uluslararası Film Festivali “Kaş Bir Rüya” Temasıyla Başlıyor!

    Elif Arı
    1 gün önce
    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta
    Haberler

    Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 21 Haziran’da Başlıyor, Biletler Satışta

    Ekin Taneri
    1 gün önce
    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor
    Haberler

    Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’nın Festival Yolculuğu Devam Ediyor

    Ekin Taneri
    1 gün önce
  • KISA FİLMLER
    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)
    Kısa Filmler

    Mattia Ahmet Minguzzi Belgeseli (2025)

    Deniz Tolga Güneysu
    4 hafta önce
    Lucky Fish (2022)
    Kısa Filmler

    Lucky Fish (2022)

    Ayşe Şimal Gürdamar
    9 ay önce
    Sousaphone (2019)
    Kısa Filmler

    Sousaphone (2019)

    Yiğit Aksan
    9 ay önce
  • SPOTIFY
    • Playlists
    • Podcasts
  • ETKİNLİKLER
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • GALERİLER
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İLETİŞİM
No Result
View All Result
Fil'm Hafızası
No Result
View All Result
Home Sinema Yazıları Röportaj

Sinematografisini Karnavala Çeviren Yönetmen: Derviş Zaim ile Söyleşi

Gökçe Pekhamarat Gökçe Pekhamarat
9 yıl önce
Röportaj, Sinema Yazıları
Okuma Süresi: 6 min
0
0
Sinematografisini Karnavala Çeviren Yönetmen: Derviş Zaim ile Söyleşi
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Rüya (2016) filmini biraz anlatabilir misiniz? Bu yaratım sürecine çıkmanıza ne vesile oldu? 

Derviş Zaim:  Rüya, İstanbul’da yaşayan bir kadın mimarın hikâyesini ele alıyor. Kadın bir mimarlık taahhütlük ofisinde çalışmaktadır. Sevdiği işi yapmamaktadır. Aslında performans, enstelaslasyon sanatçısı olmak amacındadır. Şartlar zordur, yapamamaktadır. Günümüzde yaşayan çoğu insan gibi günü kurtarmak için bir mimarlık şirketinde çalışmaktadır. Bu esnada, şirket olarak sosyal konut tasarımında bulunmaktadırlar. Ofisin çok büyük açıkları vardır. Sine buradan bir çıkış yolu ararken filmin akış süreci içerisinde yaşadıkları, hayatını aslında çok yapmak istediği performansa dönüştürmeye başlar. Film, bu sürecin hikâyesi. Filmin biraz daha içine girersek, Sine filmde bir cami yapmak istiyor. Ancak bu camiyi alışık manada değil de daha farklı bir cami olarak tasarlamak gibi bir derdi var. Tabii hayata dair başka dertleri de var. Bunlar bir araya geliyor ve Sine’nin hayatının kaos içine girmesini tetikliyorlar. Rüya, böyle bir süreç izliyor. Seyirciye keyifli bir yüz altı dakika vadediyor. Rüya, günümüzdeki mimarinin Türkiye’de ve İstanbul’da aldığı durumla şu ya da bu şekilde ilintili, ona ilişkin sorular sormaya çalışan bir film. Dolayısıyla bizim içinde yaşadığımız çevrenin nasıl olması gerektiği, niçin böyle olduğu, başka türlü olup olamama durumları üzerine de düşündürten bir film. Beni bu filme iten etkenlerden bir tanesinin mimari geçmişimiz ve mimarinin günümüzde aldığı şekil olduğunu söylemek mümkün olabilir. Bu manada, İstanbul’un son hâli, İstanbul’un içerisinde gördüğüm modern bir cami – Sancaklar camii – onun inşa sürecine şahit olmam beni bu senaryoyu yazmaya, filmi çekmeye itti.

dsc_2145

Filmografinizde Bahtin’in tarif ettiği şekilde karnavalesk bir hava var. Bu karnavalesk hava, insan olmada, insanın gediklerinde ve eksikliklerinde bütünleşiyor. Bu filmde seyirci nasıl bir hava teneffüs edecek? 

D.Z.: Para kazanma hırsı, kâr etme filmin içerisinde var. Bu hırsın, insanın önüne çıkan, insanı daha da insan yapmayı engelleyen önemli gölge noktalarından bir tanesi olduğunu filmde söylüyoruz. Sorunun başına, filmlerimdeki karnaval havasına dönmek istiyorum. Evet, filmlerimde karnavalesk hava vardır. Bu da beni mutlu ediyor. Çünkü hayatın çoğulluğu, çeşitliliği, katmanlarıyla birlikte diyaloji içerisinde konuşabiliyor olması belki de sanatın yapması gereken en önemli şeylerden bir tanesidir. Bu manada, filmografimi, bundan sonra yapmak istediklerimi, yapacaklarımı büyük bir yürüyüşün parçası olarak görmekteyim. Bu ne anlama geliyor? Bu yolculuk esnasında hepimiz bir şeyler keşfediyoruz. Bazı maskeler takıyoruz. Bu maskeler, insanlığın bazı durumlarına denk düşüyorlar. Meseleyi neredeyse Joseph Campell’ın “Tanrının Maskeleri”ne gönderme yapacak şekilde ele aldığımı söylemem gerekiyor. Bir kahramanı, insan ruhunu, ülkenin ruhunu; eğer böyle bir şeyden bahsedilecekse, alabilme ihtimali olan değişik maskeleri ve bu maskelerin birbirleriyle olan konuşabilme ihtimalini gözden geçiriyor olmak beni heyecanlandırıyor. Yapmaya çalıştığım şey, çok çok kabalaştırırsak böyle bir şeye denk düşüyor diye düşünüyorum, naçizane.

Rüya filminizin bir sahnesinde toplu konutların yıkıldığını görüyoruz. Filminizde kentsel dönüşüme, bu dönüşümün doğru düzgün yapılamamasına, bu toplu konutlar yapılırken eş dost ilişkisine bir gönderme yapıyor musunuz?

D.Z.: Filmin içinde mimarinin günümüzde aldığı; özellikle metropollerde, büyük şehirlerde aldığı biçime dair sorular soruluyor. Dolayısıyla burada da Sine karakteri, mimar kız, böyle bir durumla karşı karşıya kalıyor. Kâr etmek ile daha insanî yapılar yapmak arasında bir paradoks söz konusu. Kız, içinde bulunduğu ve borç içinde yüzdüğü şirketin ona dayattığı şeylere uymak zorunda mıdır, yoksa kendi doğru bildiği şeyi seçmek mi yapması gereken şeydir? Böyle bir dilemma yaşar. Bu dilemmalar sadece filmin omurgasını oluşturan şeylerden bir tanesi. Bu çağda, insanın doğayla olan ilişkisini ele alan filmler yaptığım doğrudur. Balık (2014) ve Devir (2013) bunlardan iki tanesiydi. Ancak bu filmlerden daha önce de insanın gelenekle olan ilişkisini ele almaya çalıştığım filmler yapmıştım. Rüya, insanın gelenekle ilişkisinin nasıl olması gerektiğine ve olabileceğine dair soru soran filmlerden bir tanesi. Aynı zamanda insanın doğayla olan ilişkisini sorgulayan filmlerden bir tanesi de. Dolayısıyla, iki farklı bölüm biçiminde devam eden filmografimdeki iki damarın birleştiği bir film oldu.

dsc_2130

Gelenekten söz açılmışken, filmin bir sahnesinde Enis Arıkan’ın canlandırdığı karakter “ Eğer kubbe olmayan bir cami yaparsan seni çiğ çiğ yerler ” diyor. Bu söylemden yola çıkarsak, sizce biz geleneklerimize çok mu bağlıyız? Bu bağlılık gözümüzü kör etmiş durumda mı? 

D.Z.: Bu konuda kavram kargaşaları var. Gelenek denildiği zaman, gelenek değişmez, değişmemesi gereken bir şey olarak algılanıyor. Ancak bu yeterince doğru bir kavrayış mı, emin değilim. Okumalarım arasında mimariyle ilgili çok güzel bir anekdotla karşılaşmıştım. Önemli bir mimar olan Mies Van Der Rohe, öğrencilerinden bir pencere çizmelerini istemiş. Öğrencileri de değişik bir mimariyle pencereler çizip hocalarına vermişler. Hoca, “Niye buna gidiyorsunuz? Bunun beş bin senedir denenmiş hâli var. İnsanlar bunu zaten deneyerek buldular.” demiş. Yani Mies Van Der Rohe burada ne demek istiyor? Bir şeyi sırf yeni diye yapmanın bir anlamı yok. Gelenek zaten kendi içerisinde neyin sağlıklı, neyin değişebilir olduğunu, neyin değişmemesi gerektiğini bir ibrikten geçirerek damıtmıştır. Her şeyin gelenek bağlamında doğru olduğu anlamına gelmiyor bu söylediğim. Ancak önemli örüntülerden bir tanesi olduğu varsayımı çok da yanlış değildir. Peki, çağ değişiyor, o zamana kadar insanlığın sorduğu sorulara benzemeyen bambaşka sorular karşımıza çıkıyor, bu durumda ne yapacağız? İnsanlar pusulasını kaybetmiş bir şekilde sağa sola saldırıyor. Neredeyse postmodern bir çağ var. Bunun da asal olan şey olduğunu ileri sürenler var. Peki bu durumda ne yapabiliriz? Gelenek bize buradan nasıl çıkabileceğimize dair ipuçları verebilir. Dolayısıyla bizim sanatımızın da bu muhtemel örüntülere dair sorular sorması, ona bakması, büyüteçle yaklaşması iyi olacaktır diye düşünüyorum. Ben gelenekle ilgili motivasyonumu böyle bir çerçevede değerlendiriyorum.

Yeşilçam’da, Aristotales’in tragedya için “ Olmazsa olmaz ” dediği unsurlar sinema için de geçerli görülüyor. Siz bu anlayışa katılıyor musunuz? Gerçekten bu unsurlar olmazsa olmaz mı?

D.Z.: Aristocu üç perde anlatısını kendinize referans almanız durumunda, bütün insanlık anlatı geleneğinin çok büyük bölümünü kuşatırsınız. Gılgamış’tan, Dede Korkut Masalları’ndan, Balzac romanlarından, John Ford’dan, klasik Hollywood Sineması’ndan, yeni Hollywood Sineması’ndan bahseder duruma gelirsiniz. Çünkü şablon, o şablondur. Kendi öğrencilerime dersler esnasında şunu söylerim: “Eğer üç perde klasik Aristo sinemasından hoşlanmıyorsanız, o size uygun değilse, onun sizi yansıtmayacağını düşünüyorsanız, antiklasik, antiaristocu bir şey yapmak istiyorsanız ya da minimalist bir film yapmak istiyorsanız, her şeye rağmen bilmeniz gereken bir tane referans sistemi vardır: Aristocu üç perde anlatısı. Bunu ezbere bilmeniz gerekiyor. Bunu bildikten sonra da neyi bozmak istiyorsanız, onu bozun.” Ancak benim rahatsız olduğum şekilde, örneklerini çok gördüğümüz şekilde, son zamanlarda mebzul gördüğüm şekilde, üç perde anlatısından bihaber insanlar var. Bunlar, antiklasik, minimalist işler yapıyorlar. Fakat bu insanlara üç perde anlatısının temel kurallarını sorduğunuz zaman, kekeliyorlar, duraklıyorlar. İşte ben, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Esas referans sistemini bilmeden, ezberlemeden, onu karşınıza almaya çalıştığınızda, eninde sonunda biçimsel oryantalizme, biçimsel kakafoniye, ne olduğunu bilmediğiniz bir kıyıya sürüklenmek zorundasınız. Türk Sineması’nda çoğu arkadaşın başına gelen şey, bu.

dsc_2122

Rüya filmiyle ilgili seyircilere son olarak ne söylemek istersiniz? 

D.Z.: Keyifli bir yüz altı dakika geçireceklerinin garantisini veriyorum. “Ben keyifli yüz altı dakika geçirmedim.” diyeni, çay içmeye davet ediyorum. Şaka bir yana, sinema seyirciyi sıkmamaktır. Çünkü sinema bir keyif işidir, harakiri yapacağınız bir yer değildir. Sınırlı salonda gösterime girecek. Dolayısıyla sınırlı sayıda ve sınırlı süreyle film gösterileceği için vizyona girer girmez, gidip izlemelerini özellikle rica ediyorum.

Gökçe Pekhamarat

2 Nisan 1987’de İstanbul’da doğdu. İnşaat Mühendisliğiyle başlayan serüvenini sevmedi ve koca koca canavarların olduğu, uçurumlarla dolu patika yollardan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema bölümüne kaçtı. François Truffaut hayranı olan Gökçe, hem sinema yazıları yazıp hem de iyi bir yönetmen olmanın peşinde koşuyor. Birinci hedefi tamamladı, sıra ikincisinde.

Etiketler: derviş zaimdreamgökçe pekhamaratistanbulmimarirüyasöyleşi
Gökçe Pekhamarat

Gökçe Pekhamarat

2 Nisan 1987’de İstanbul’da doğdu. İnşaat Mühendisliğiyle başlayan serüvenini sevmedi ve koca koca canavarların olduğu, uçurumlarla dolu patika yollardan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema bölümüne kaçtı. François Truffaut hayranı olan Gökçe, hem sinema yazıları yazıp hem de iyi bir yönetmen olmanın peşinde koşuyor. Birinci hedefi tamamladı, sıra ikincisinde.

YazarınDiğer Yazıları

    Space Cowboys (2000)

    Space Cowboys (2000)

    9 Kasım 2016
    L’enfant sauvage (1970)

    L’enfant sauvage (1970)

    4 Ekim 2016
    En İyi Suikast: Birlikte Yaşamayı Başarmak

    En İyi Suikast: Birlikte Yaşamayı Başarmak

    8 Eylül 2016
Sonraki Yazı
Harry Potter ve Lanetli Çocuk Şimdi Türkçe!

Harry Potter ve Lanetli Çocuk Şimdi Türkçe!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Av Ya Da Avcı Olmak, İşte Bütün Mesele Bu!: İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

Tuba Büdüş
5 Ekim 2021

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Bir İçerik Üreticisinin (Gerçek) Anıları: Sweat (2020)

Selin Tanyeri
29 Eylül 2021

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Sorry We Missed You (2019): Haksızlığa Öfkelenmiyorsan Nasıl Bir İnsansın?

Büşra Soylu Küçükkaya
17 Temmuz 2021

Mafya Filmleri

Mafya Filmleri

Fil'm Hafızası
28 Haziran 2021

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Bugün Dünün Aynısıydı: Zamansal Döngü Filmleri

Burakhan Yanık
25 Haziran 2021

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik Politikası
  • KVKK
  • Çerez Politikası
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz?
    • Ekibimiz
    • Gönüllülük İlanları
  • Film Önerileri
    • Aksiyon / Macera
    • Animasyon
    • Belgesel
    • Bilim Kurgu / Fantastik
    • Biyografi / Tarih
    • Drama
    • Erotik
    • Komedi
    • Korku / Gerilim
    • LGBTİ
    • Müzik / Müzikal
    • Romantik
    • Savaş
    • Suç / Gizem
    • Western
  • Sinema Yazıları
    • 44. İstanbul Film Festivali
    • 25. İzmir Kısa
    • 31. Altın Koza
    • Analiz
    • Eleştiri – İzlenim
    • Liste
    • Özel Dosya
    • Röportaj
  • Haberler
  • Kısa Filmler
  • Spotify
    • Podcasts
    • Playlists
  • Etkinlikler
    • Dinner Talks
    • Fil’m Hafızası Akademi
    • Keşfetmenin Keyfi
  • Galeri
    • BiReplik
    • Bunları Biliyor Muydunuz?
    • Etkinlikler
    • Hafızadan Çıkmayanlar
  • İletişim

Fil'm Hafızası © 2023

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In